Futbolcuların ve hakemlerin bahis oynaması yasak mı? Cezası ve detayları merak konusu!
Türk futbolu, son dönemde gündemi sarsan büyük bir bahis skandalıyla çalkalanmaktadır. Bu gelişme, spor etiği ve hukuku açısından önemli tartışmaları beraberinde getirirken, özellikle futbolcuların ve hakemlerin bahis oynaması yasak mı? sorusunu bir kez daha mercek altına almıştır. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından yürütülen kapsamlı soruşturmalar neticesinde çok sayıda futbolcu ve hakemin disipline sevk edilmesiyle, 7258 sayılı kanun kapsamındaki “yasadışı bahis” ve TFF Disiplin Talimatı’ndaki ilgili maddeler geniş kitleler tarafından merak edilmeye başlanmıştır. Bu blog yazısı, Türk futbolunu derinden etkileyen bu skandalın hukuki boyutunu ele alacak, futbolcuların bahis oynaması durumunda karşılaşılan yaptırımları, hakemlerin bahis ilişkilerinin disipliner sonuçlarını ve konunun uluslararası etik boyutunu akademik bir perspektifle inceleyecektir.
Türk Futbolunda Bahis Skandalının Hukuki Çerçevesi
Türk futbolu, son dönemlerde yaşanan bahis skandallarıyla derinden sarsılmış, bu durum sporun dürüstlüğüne ve şeffaflığına yönelik ciddi endişeler doğurmuştur. Zira futbolun temelini oluşturan adil rekabet ilkesi, bahis gibi manipülatif eylemlerle sekteye uğrama riski taşımaktadır. Bu bağlamda, Türk futbolundaki bahis faaliyetlerinin hukuki çerçevesi, hem ulusal yasalar hem de spor federasyonlarının disiplin talimatları açısından detaylı bir incelemeyi gerektirmektedir. Özellikle futbolcuların ve hakemlerin bahis oynaması yasak mı? sorusu, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve ilgili mevzuatın somut yaptırımlarını gündeme getirmiştir.
7258 Sayılı Kanun Kapsamında Yasadışı Bahis Faaliyetleri
Türkiye’de bahis faaliyetleri, 7258 sayılı “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ile yasal bir zemine oturtulmuştur. Bu kanun, yalnızca Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından yetkilendirilen kuruluşlar aracılığıyla düzenlenen şans oyunlarına izin vermektedir. Bu yetkilendirme dışındaki her türlü bahis faaliyeti, yasadışı bahis olarak kabul edilir ve ciddi hukuki sonuçları beraberinde getirir.
Kanun kapsamında, yasadışı bahis oynatma, oynanmasına aracılık etme, reklamını yapma veya yasadışı bahis siteleri üzerinden oyun oynama eylemleri farklı yaptırımlara tabidir. Örneğin, yasadışı bahis oynatma suçu işleyenler, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasıyla karşılaşabilirler. Öte yandan, yasadışı bahis oynayan kişilere 20.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilmektedir. Dolayısıyla, bir futbolcu yahut hakemin, yasal olmayan platformlar üzerinden bahis oynadığının tespiti halinde, yalnızca spor disiplini açısından değil, aynı zamanda ceza hukuku açısından da idari yaptırımlarla karşı karşıya kalması muhtemeldir. Bu durum, spor camiasındaki bireylerin yasal düzenlemelere harfiyen uymalarını zorunlu kılmaktadır.
TFF Disiplin Talimatı ve Etik Kurallar
Türk Futbol Federasyonu (TFF), sporun ulusal ve uluslararası düzlemdeki itibarını korumak amacıyla kendi disiplin talimatları ve etik kurallarıyla bahis faaliyetlerini sıkı bir şekilde düzenlemiştir. Bu düzenlemelerin başında gelen TFF Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi, futbolcuların bahis oynaması, hakemlerin ve diğer futbol paydaşlarının futbol müsabakaları ve futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine doğrudan ya da dolaylı olarak bahis oynamalarını kesin bir dille yasaklamaktadır. Bu yasak sadece Türkiye ligleriyle sınırlı kalmayıp, yurt içi ve yurt dışındaki tüm futbol müsabakalarını kapsayacak şekilde geniş bir alana yayılmıştır.
TFF Disiplin Talimatı’nın 57. maddesinin aksine hareket eden şahıslar, disiplin kurulu tarafından üç aydan bir yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılırlar. Nitekim 2025 yılında ortaya çıkan bahis skandalında, Türkiye Futbol Federasyonu, en az bir kez bahis oynadığı gerekçesiyle 1024 futbolcuyu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk etmiştir. Ayrıca, 2’si üst klasman olmak üzere 22 hakem de bahis oynadığı gerekçesiyle tedbirli olarak PFDK’ya sevk edilmiştir. Buna ek olarak, lisanssız bahis kuruluşlarının tanıtımını yapmak veya onlarla işbirliği kurmak gibi dolaylı faaliyetler de kulüpler için milyonlarca liralık para cezaları ve hatta puan silme gibi daha ağır yaptırımları beraberinde getirebilmektedir. Bu yaptırımlar, sporun bütünlüğünü ve güvenilirliğini sürdürme hedefinin bir parçası olarak görülmelidir. Şüphesiz bu tür kararlar, Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesinin caydırıcı niteliğini ve spor etiğine verilen önemi açıkça gözler önüne sermektedir.

Bahis Oynayan Futbolculara Uygulanan Yaptırımlar
Türk futbolunda bahis faaliyetlerine yönelik soruşturmaların derinleştiği 2025 yılı, futbolculara uygulanan disipliner yaptırımları bir kez daha gündeme taşımıştır. Bu bağlamda, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) çatısı altındaki Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi uyarınca geniş kapsamlı cezalar tesis etmiştir. Bu yaptırımlar, sporun dürüstlüğünü ve şeffaflığını koruma amacı gütmekle birlikte, ihlallerin vahametine göre farklılık göstermektedir.
Futbol Disiplin Talimatı Madde 57 Işığında Cezalar
Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi, futbolcuların bahis oynaması, doğrudan veya dolaylı olarak futbol müsabakaları ve/veya futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine bahis ve benzeri şans oyunları oynamalarını kesinlikle yasaklamaktadır. Bu yasak, yalnızca ulusal ligleri kapsamakla kalmayıp, yurt içi ve yurt dışındaki tüm futbol müsabakalarını içerecek şekilde geniş bir etki alanına sahiptir. Dolayısıyla, bir futbolcunun bu kapsamda bir ihlalde bulunması durumunda, ciddi disiplin cezaları kaçınılmaz hale gelmektedir.
İlgili madde, bu yasağı ihlal eden kişilere üç aydan bir yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası öngörmektedir. Ayrıca, yetkili makamlarca lisanslanmamış bahis kuruluşları ile ilişki kurmak, aracılık etmek veya bu tür oluşumlardan menfaat sağlamak gibi eylemler, lisans iptaline kadar varan daha ağır yaptırımları beraberinde getirebilmektedir. Nitekim, 7258 sayılı “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında da yasadışı bahis oynayanlara idari para cezası uygulanmaktadır. Bu hukuki düzenlemeler, sporun manipülasyona karşı korunmasında çift katmanlı bir savunma mekanizması sunmaktadır.
“Bu talimat kapsamındaki kişilerin; futbol müsabakaları ve/veya futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine, doğrudan ya da dolaylı bahis ve benzeri şans oyunları oynamaları yasaktır. Aksine hareket eden kişiler, üç aydan bir yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılır.”
Süper Lig ve Diğer Kategorilerdeki Oyunculara Verilen Hak Mahrumiyetleri
2025 yılında yaşanan bahis skandalı çerçevesinde, TFF, çeşitli profesyonel liglerde oynayan toplam 1024 futbolcuyu PFDK’ya sevk etmiştir. Bu futbolcular arasında Süper Lig’den de 27 ismin bulunduğu belirtilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, 1.022 futbolcuya 45 günden 12 aya kadar değişen sürelerde hak mahrumiyeti cezaları verilmiştir. Bu cezalar, aşamalı olarak liglere göre açıklanmıştır: İlk etapta Süper Lig ve 1. Lig’den 102 futbolcuya, ardından 2. Lig’den 282 futbolcuya ve son olarak 3. Lig’den 638 futbolcuya hak mahrumiyeti uygulanmıştır.
Bu yaptırımlar, şüphesiz ilgili futbolcuların kariyerleri üzerinde ciddi etkilere yol açmaktadır. Hak mahrumiyeti cezası alan futbolcular, cezaları süresince futbolla ilgili her türlü faaliyetten men edilmekte, dolayısıyla maçlarda forma giyememektedirler. Bazı Süper Lig oyuncularına verilen cezalar şu şekildedir:
| Kulüp | Oyuncu Adı | Ceza Süresi |
|---|---|---|
| Galatasaray | Metehan Baltacı | 9 ay |
| Eren Elmalu | 45 gün | |
| Trabzonspor | Boran Başkan | 3 ay |
| Salih Malkoçoğlu | 45 gün | |
| Alanyaspor | İzzet Çelik | 3 ay |
| Enes Keskin | 3 ay | |
| Yusuf Özdemir | 9 ay | |
| Bedirhan Özyurt | 3 ay | |
| Rizespor | Efe Doğan | 45 gün |
| Furkan Orak | 3 ay | |
| Gaziantep FK | Muhammet Taha Güneş | 45 gün |
| Nazım Zangare | 45 gün | |
| Göztepe | İzzet Furkan Malak | 45 gün |
| Uğur Kaan Yıldız | 45 gün | |
| Antalyaspor | Kerem Kayaarası | 45 gün |
| Eyüpspor | Mükremin Arda Türköz | 45 gün |
| Kasımpaşa | Ege Albayrak | 45 gün |
| Ali Emre Yanar | 45 gün | |
| Fatih Karagümrük | Furkan Bekleviç | 45 gün |
| Kerem Yusuf Sirkeci | 3 ay | |
| Samsunspor | Celil Yüksel | 45 gün |
| Konyaspor | Adil Demirbağ | 45 gün |
| Allasane Ndaao | 12 ay | |
| Kayserispor | Berkan Aslan | 3 ay |
| Abdülsamet Burak | 12 ay |
Öte yandan, Beşiktaşlı futbolcular Ersin Destanoğlu ve Necip Uysal hakkındaki tedbir kararları kaldırılmıştır; zira PFDK, dosyadaki bilgi ve belgeler ile oyuncuların sunduğu evrakları değerlendirerek bu kararı almıştır. Bu durum, her vakanın kendi özel koşulları içinde titizlikle ele alındığını göstermektedir. Bu yaptırımlar, futbolun toplumsal imajı ve içsel değerleri açısından kritik öneme sahip olup, benzer ihlallerin önlenmesi için caydırıcı bir rol üstlenmektedir.
Hakemlerin Bahis İlişkisi ve Disipliner Sonuçlar
Türk futbolunda son dönemde yaşanan bahis skandalı, hakemlerin bahis faaliyetlerine katılımının hukuki ve disipliner boyutlarını derinlemesine incelemeyi zorunlu kılmıştır. Zira futbol müsabakalarının dürüstlüğü ve tarafsızlığı, büyük ölçüde hakemlerin vicdanına ve kurumsal bağımsızlığına dayanmaktadır. Bu nedenle, hakemlerin bahis ilişkisi içinde olmaları, sadece disipliner bir ihlal olmaktan öte, sporun temel prensiplerini zedeleyen ciddi bir meseledir.
Hakemlik Kurumunun Tarafsızlığı ve Bahis Yasağı
Hakemlik müessesesi, futbolun adil bir zeminde yürütülmesini teminat altına alan kilit bir aktördür. Bu bağlamda, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi, hakemler, gözlemciler ve diğer futbol görevlileri için bahis faaliyetlerini kesin bir dille yasaklamaktadır. Bu yasak, yalnızca doğrudan bahis oynamayı değil, aynı zamanda bahis siteleriyle işbirliği yapmayı, tanıtımlarında yer almayı veya bu tür şirketlerden dolaylı yollarla menfaat sağlamayı da kapsamaktadır. Amaç, hakemlerin, kararlarını verirken herhangi bir dış etkiden, özellikle de mali çıkarlardan bağımsız hareket etmesini sağlamaktır.
Esasen, hakemlerin bahis faaliyetlerine karışması, futbolun güvenilirliğini temelden sarsma potansiyeli taşır. Zira bir hakemin kişisel bahisleri sonucunda bir takımın lehine veya aleyhine karar verme eğiliminde olabileceği şüphesi, müsabakaların sportif değerini ortadan kaldırır. Dolayısıyla, bu yasak, hakemlik kurumunun tarafsızlığını korumak ve kamuoyunun spora olan güvenini sağlamak adına kritik bir role sahiptir.
PFDK Tarafından Hakemlere Verilen Cezalar ve İstisnalar
TFF’nin yürüttüğü bahis soruşturmaları neticesinde, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) tarafından çok sayıda hakeme çeşitli disipliner yaptırımlar uygulanmıştır. Örneğin, 2025 yılı Ekim ayında başlayan soruşturmalar kapsamında, ilk etapta 152 hakemden 149’una 8 ila 12 ay arasında değişen hak mahrumiyeti cezaları verilmiştir. Bu cezalar, 45 günü aşan durumlarda hakemlik lisanslarının otomatik olarak iptali sonucunu doğurmaktadır.
Verilen cezaların kapsamını daha net bir şekilde sunmak gerekirse, PFDK kararları aşağıdaki tablo ile özetlenebilir:
| Hakem İsmi | Takım/Kategori | Ceza Süresi |
|---|---|---|
| Hakan Demir | – | 9 Ay |
| Abdullah Murat Yoldaş | – | 10 Ay |
| Egemen Artun | – | 10 Ay |
| Ceyhun Elmas | – | 12 Ay |
| Emre Kaya | – | 12 Ay |
| Zorbay Küçük | Üst Klasman Hakemi | İnceleme Devam |
| Melih Kurt | Üst Klasman Hakemi | İnceleme Devam |
| Mertcan Tubay | Klasman Hakemi | İnceleme Devam |
| Ahmet Karaatay | Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Barış Sun | Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Bedirhan Yiğitbaş | Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Berkay Salman | Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Cihan Ölmez | Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Deniz Caner Özaral | Üst Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Faik Sancaktutan | Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Fatih Gemici | Klasman Yardımcı Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Fevzi Erdem Albaş | Üst Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Furkan Arıoğul | Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Furkan Aksuoğlu | Üst Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Hakan Ergin | Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
| Halil İbrahim Balsatan | Klasman Hakemi | Tedbirli Sevk |
Not: “Tedbirli Sevk” ifadesi, ilgili hakemlerin PFDK’ya sevk edildiğini ve soruşturma sonuçlanana kadar müsabakalardan men edildiklerini belirtir.
Bu tablo, hakemlere verilen cezaların ağırlığını ve çeşitliliğini gözler önüne sermektedir. Bazı hakemler hakkında ise, özellikle Üst Klasman Hakemi Zorbay Küçük örneğinde olduğu gibi, bahis eylemi iddialarına ilişkin incelemeler devam etmektedir. Zorbay Küçük, bahis oynamadığını ve kimlik bilgilerinin çalınarak adına hesap açıldığını iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştur, bu nedenle PFDK, kendisi hakkındaki yargılamanın idari tedbir olmaksızın sürdürülmesine karar vermiştir. Bu durum, TFF’nin soruşturma süreçlerinde delillerin titizlikle incelendiğini ve her vakanın kendi koşulları içinde değerlendirildiğini göstermektedir.
Hak mahrumiyeti cezası, ilgili kişilerin ceza süresi boyunca futbolla ilgili hiçbir faaliyette bulunamaması anlamına gelmektedir. Bu durum, hakemlerin sadece maç yönetememeleri değil, aynı zamanda idari görevler üstlenememeleri ve resmi müsabakaları izlemek üzere stadyumlara girememeleri gibi kısıtlamaları da içermektedir. Bu yaptırımlar, hakemlik mesleğinin kamu hizmeti niteliğini ve etik sorumluluklarını vurgulayarak, futbol ekosisteminin bütünlüğünü koruma amacı taşımaktadır. Yasadışı bahis faaliyetleri, sporun temel değerleriyle çelişen ve futbolcuların bahis oynaması gibi durumlarla birlikte, sistemin güvenilirliğini ciddi şekilde tehlikeye atan eylemlerdir.
Uluslararası Perspektif ve Etik Boyut
Futboldaki bahis faaliyetleri, yalnızca ulusal düzeyde değil, küresel çapta ele alınması gereken ciddi bir meseledir. Zira sporun evrensel değerleri olan adil rekabet, eşitlik ve dürüstlük, bahis manipülasyonları karşısında büyük tehdit altındadır. Bu bağlamda, uluslararası futbol kuruluşları olan FIFA ve UEFA, bahis aktivitelerine karşı katı politikalar benimsemiş ve bu ihlallerin ciddi yaptırımlarla karşılanmasını sağlamayı amaçlamıştır. Bu kurumsal duruş, aynı zamanda spordaki etik algının korunması ve toplum nezdindeki güvenin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
FIFA ve UEFA’nın Bahis Politikaları ve Küresel Skandallar
FIFA ve UEFA, futbolun bütünlüğünü korumak adına bahis faaliyetlerine karşı sıfır tolerans politikası gütmektedir. Bu uluslararası kuruluşların belirlediği disiplin talimatları, futbolcuların, hakemlerin, teknik adamların ve kulüp yöneticilerinin futbol müsabakaları üzerine doğrudan veya dolaylı olarak bahis oynamasını kesinlikle yasaklar. Bu yasağın temelinde, maç sonuçlarının manipüle edilmesini engelleme ve sporun temel prensiplerini koruma amacı yatmaktadır. Bu nedenle, futbolcuların bahis oynaması gibi eylemler, yalnızca ulusal federasyonlarca değil, küresel spor otoriteleri tarafından da yakından takip edilmekte ve yaptırımlara tabi tutulmaktadır.
Tarihsel süreçte, uluslararası düzeyde pek çok bahis skandalı yaşanmıştır. Örneğin, 2011 yılında İtalya’da ortaya çıkan Calcioscommesse Skandalı, yüzlerce futbolcunun ve kulübün bahis manipülasyonları nedeniyle cezalandırılmasına yol açmıştır. Yakın zamanda ise İngiltere Premier Lig’de forma giyen Ivan Toney, bahis kurallarını ihlal etmesi sebebiyle 8 ay futboldan men cezası almıştır. Bu vakalar, yasadışı bahis veya bahis eylemlerinin sadece yerel bir sorun olmadığını, küresel futbolun karşı karşıya kaldığı ciddi bir tehdit teşkil ettiğini açıkça göstermektedir. Dolayısıyla, bu tür skandallar, dünya genelindeki federasyonları ve spor otoritelerini, bahis ile mücadele konusunda daha sıkı tedbirler almaya ve işbirliği yapmaya yönlendirmektedir.
Bahisin Sporun Ruhuna Aykırılığı ve İtibar Kaybı
Futbol, sadece bir fiziksel aktivite veya rekabet alanı değil, aynı zamanda fair play, dürüstlük ve karşılıklı saygı gibi evrensel değerleri temsil eden bir kültürel fenomendir. Bu değerler, taraftarların spora duyduğu güvenin temelini oluşturur. Ancak, bahis faaliyetlerinin spora nüfuz etmesi, bu temel değerleri doğrudan zedelemektedir. Bir oyuncunun veya hakemlerin bahis oynaması yasak mı sorusu, sadece hukuki değil, derinlemesine etik bir sorgulamayı da beraberinde getirir. Zira futbolcuların bahis oynaması gibi eylemler, maçların gerçekçiliğini ve sportif mücadelenin doğallığını sorgulatır hale getirir.
“Sporun ruhuna aykırı davranışlar, taraftarların tutkusunu ve bağlılığını erozyona uğratır. Şüphe bulutları altında oynanan bir maç, stadyumdaki coşkuyu ve televizyon başındaki heyecanı yok eder.”
Bu durum, sadece ilgili bireylerin veya kulüplerin değil, tüm futbol camiasının itibarını ciddi şekilde zedelemektedir. Zira şike ve bahis iddiaları, sporun saygınlığını ve “adil oyun” prensibini derinden sarsar. Uluslararası spor örgütleri de bahisin bu yıkıcı etkisinin farkında olarak, dürüstlük ve güven ilkesini futbolun vazgeçilmez temeli olarak ilan etmiştir. Bu etik standartların korunması, futbolun geleceği ve küresel popülaritesi açısından hayati bir öneme sahiptir. Aksi takdirde, taraftarların spora olan inancı zayıflayabilir ve futbolun çekiciliği azalabilir.

Sıkça Sorulan Sorular
Futbolculuk ve Hakemlik Mesleklerinde Bahis Oynama Yasağının Temel Gerekçeleri Nelerdir?
Futbolculuk ve hakemlik gibi sporun temel aktörleri için bahis oynama yasağı, evrensel spor etik değerlerinin ve müsabaka dürüstlüğünün korunması ilkesine dayanmaktadır. TFF Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi, bu kişilerin futbol müsabakaları ve/veya futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine doğrudan veya dolaylı bahis oynamalarını kesinlikle yasaklamaktadır. Bu yasağın ana gerekçesi, sporun bütünlüğünü tehdit eden manipülasyon risklerini minimize etmek ve kamuoyunun spor müsabakalarının tarafsızlığına olan inancını muhafaza etmektir. Bir hakemin veya futbolcunun bahis faaliyetlerine karışması, vereceği kararların veya sergileyeceği performansın bahis sonuçlarından etkilenebileceği şüphesini doğurarak, sporun ruhuna ve adil rekabet ilkesine ciddi zararlar verebilir. Bu bağlamda, FIFA ve UEFA gibi uluslararası kuruluşlar da benzer etik talimatlarla sporun dürüstlüğünü koruma çabasındadır.
Bahis Yasağını İhlal Eden Futbolcular ve Hakemler İçin Öngörülen Disiplin Cezaları Nelerdir?
Futbolcular ve hakemler için bahis yasağını ihlal etmenin disipliner sonuçları, TFF Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi uyarınca ciddidir. Bahis eylemine karışan futbolculara üç aydan bir yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezası uygulanabilmektedir. Hakemler, gözlemciler ve futbol görevlileri için de benzer şekilde, doğrudan bahis oynamanın yanı sıra bahis siteleriyle işbirliği yapmak, reklamlarında yer almak veya bu şirketlerden maddi menfaat sağlamak gibi dolaylı ilişkiler de ağır disiplin cezalarına tabi tutulmaktadır. 45 günü aşan hak mahrumiyeti cezaları durumunda, hakemlik lisansları otomatik olarak iptal edilebilmektedir. Örneğin, 2025 Türk futbolu bahis skandalı kapsamında binin üzerinde futbolcuya çeşitli sürelerde hak mahrumiyeti cezaları verilmiş, Hakan Demir isimli futbolcuya 9 ay hak mahrumiyeti cezası takdir edilmiştir.
TFF ve Diğer Yetkili Kurumlar Bahis Skandalıyla Mücadelede Hangi Yaptırımları Uygulamaktadır?
TFF, futbolcular ve hakemler nezdinde bahis skandallarıyla mücadelede hem disipliner hem de idari yaptırımlar uygulamaktadır. Futbol Disiplin Talimatı’nın 57. maddesi çerçevesinde, bahis oynayan sporculara hak mahrumiyeti cezaları verilerek futbol faaliyetlerinden men edilmeleri sağlanmaktadır. Ayrıca, 7258 sayılı “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Hakkında Kanun” kapsamında yasa dışı bahis oynayan kişilere 20.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilmektedir. Yasa dışı bahis oynatanlara ise 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Kulüpler açısından ise, lisanssız bahis şirketlerinin reklamını yapmak veya işbirliği kurmak ciddi para cezalarına, tekrarlanması halinde ise puan silme cezalarına neden olabilmektedir. Bu yaptırımlar, sporun temiz ve adil kalmasını sağlamak adına caydırıcılık ilkesi çerçevesinde titizlikle uygulanmaktadır.
Bu içerik tavsiye veyahut hukuki yönlendirme içermemektedir.