KHK ile İhraç Halinde Göreve Geri Dönme
15 Temmuz darbe girişimi neticesinde OHAL ilan edilerek kanun hükmünde kararnameler yayınlanmıştır. Yayınlanan KHK’lar ile birçok memur, görevinden ihraç edilmiştir. Söz konusu KHK’ların normal KHKlardan farklı olmasının sebebi bu KHK’ların OHAL KHK’sı olmasıdır. Anayasa’nın 120 ve 121. maddesinde dayanılarak çıkarılan KHK’ler ile kamu görevinden ihraçlar yaşanmış ve bu ihraçlar iki yöntemle gerçekleştirilmiştir. Bunlar;
- KHK EK’li listeyle ihraç,
- KHK’lara dayanarak ve fakat kurum kararı ile ihraç.
KHK’lara dayanarak ve fakat kurum kararı ile ihraç halinde idari yargı yolu açıktır. Bu noktada, İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 3 – 12 üzere ifade edilen usul kuralları gereği, görevden alma kararını veren kurum veya bakanlığa karşı dava açılabilir. Bu dava, kamu görevlisinin son görev yerindeki İdare Mahkemesinde açılmalıdır. Yani bu gruptaki kişilerin yargı yoluna müracaat hakkı bulunur. Söz konusu kişiler, iç hukukta düzenlenen olağan kanun yollarını tüketmek suretiyle Anayasa Mahkemesi’ne ve akabinde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkeme’sine başvurabilir. Bu kişilerin, kendilerini ihraç eden kurumun ya da yargının kararıyla birlikte bir yeni kanuna ya da KHK’ya gereksinim duymaksızın görevlerine dönebilmesi mümkündür. Mahkeme kararı ile haksız ihraç edildiğini ispat edenler, geçmiş tüm özlük hakları ve geleceğe dair haklarını kazanarak mesleğine tekrar dönebilir.
Hukuki anlamda tartışma ve kargaşa bulunan durum ise KHK EK’li liste ile ihraç edilenlerin durumudur. Bu noktada tartışmanın temel sebebi, KHK ile gerçekleştirilen işlemin hukuki niteliğine dairdir. Bu hususa ilişkin geçmişte bir emsal bulunmaması nedeniyle nasıl ilerleneceği belirsiz bir şekilde seyretmektedir. Şüphesiz, zamanla netlik kazanacak ve hukuki sürecin ne şekilde ilerleyeceği belirlenecektir. Fakat bu süreçte hak ve menfaat kaybı yaşamamak adına deneyimli ve uzman bir avukat ile iletişim sağlamak ve sürece ilişkin bilgi alarak işlemleri başlatmak önemlidir. Bilhassa, AİHM’e müracaatların kabul edilebilmesi açısından usuli işlemlerin özenle tamamlanması ve hatalı işlemlerden kaçınmak adına avukat yardımı alınması mühimdir. Sürecin bir an evvel avukat nezaretinde başlatılması ve takip edilmesi, hak kaybının telafisi mümkün olmayan boyuta ulaşmasına mani olacaktır.