HEMEN ARA: +905309118133

Adapazarı hukuk danışmanlık

Adapazarı ceza hukuku davaları-
Adapazarı ceza hukuku avukatı-
Adapazarı ağır ceza davaları-
Adapazarı ağır ceza avukatı-
Adapazarı iş hukuku avukatı-
Adapazarı iş hukuku davaları-
Adapazarı iş davaları-
Adapazarı iş avukatı-
Adapazarı işçi davaları-
Adapazarı işçi avukatı-
Adapazarı işçi alacak davaları-
Adapazarı işçi alacak davası avukatı-
Adapazarı kıdem tazminat davaları-
Adapazarı kıdem tazminat avukatı-
Adapazarı ihbar tazminat davaları-
Adapazarı ihbar tazminat avukatı-
Adapazarı iş kazası dava avukatı-
Adapazarı iş kazası davaları-
Adapazarı iş tazminat davaları-
Adapazarı iş tazminat avukatı-
Adapazarı işe iade davaları-
Adapazarı işe iade davası avukatı-
Adapazarı iş mobbing avukatı-
Adapazarı iş mobbing davaları-
Adapazarı miras avukatı-
Adapazarı miras davaları-
Adapazarı gayrimenkul davaları-
Adapazarı gayrimenkul avukatı-
Adapazarı ticaret hukuku davaları-
Adapazarı ticaret hukuku avukatı-
Adapazarı şirketler hukuku davaları-
Adapazarı şirketler hukuku avukatı-
Adapazarı tüketici hukuku avukatı-
Adapazarı tüketici hukuku davaları-
Adapazarı kvkk davaları-
Adapazarı kvkk avukatı-
Adapazarı sigorta hukuku avukatı-
Adapazarı sigorta davaları-
Adapazarı trafik kazası avukatı-
Adapazarı trafik kazası davaları-
Adapazarı icra iflas hukuku avukatı-
Adapazarı icra iflas davaları-
Adapazarı icra avukatı-
Adapazarı icra davaları-
Adapazarı icra takibi avukatı
Adapazarı icra takibi davaları-
Adapazarı yabancılar hukuku avukatı-
Adapazarı yabancılar hukuku davaları-
Adapazarı deport davaları-
Adapazarı deport avukatı-
Adapazarı vergi hukuku davaları-
Adapazarı vergi hukuku avukatı-
Adapazarı bilişim hukuku davaları-
Adapazarı bilişim hukuku avukatı-
Adapazarı avukatlık danışmanlık-
Adapazarı hukuk danışmanlık-
Adapazarı avukatlık bürosu-
Adapazarı hukuk bürosu-
Adapazarı avukatlık hizmetleri-
Adapazarı hukuk hizmetleri-
Adapazarı avukatlık danışmanlık bürosu-
Adapazarı hukuk danışmanlık bürosu-

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi; Özellikle miras hukuku, borçlar hukuku kısmen de olsa icra hukuku alanında bir çok hüküm içeren sözleşmelerdir. Gerek miras bırakana, gerekse bakım yükümlüsüne bir takım hak ve yükümlülükler getirmesi nedeniyle hukuki sözleşme olarak nitelendirilmektedir. Bu doğrultuda ölünceye kadar bakma sözleşmesi; Miras hukuku alanında “mirastan mal kaçırma, vasiyetnamenin iptali, tenkis davası, terekenin tespiti veya ortaklığın giderilmesi” gibi bir çok davaya konu olabilmektedir. Miras bırakan, bakim yükümlüsü ve diğer varisleri yakından ilgilendirmesi nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesi miras avukatı vasıtasıyla düzenlenmesi oldukça önemlidir. Sakarya miras avukatı veya Adapazarı miras avukatı olarak uzman kadromuzdan gerekli desteği almanız mümkündür.

Olunceye Kadar Bakma Sozlesmesi

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir?

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 611. maddesinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Buna göre; Herhangi bir nedenden ötürü bakıma muhtaç olan bir kişinin Malvarlığından bir kısmını bakım yükümlüsüne devretmeyi kabul ettiği sözleşmelere ölünceye kadar bakma sözleşmesi denilmektedir. Görüldüğü gibi bakıma muhtaç kişi mal varlığının bir kısmını bakım yükümlüsüne devretmesi ve bakım borçlusunun da buna karşılık olarak ilgiliye ölünceye kadar bakma vaadi ile her iki tarafa çeşitli hak ve yükümlülükler yükleyen sözleşmelerdir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Şartları

Türk Borçlar Kanunun 612. maddesinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin şekil şartları belirtilmiştir. Belirtilen şekil şartlarını uyulmaması sözleşmenin geçersiz sayılmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle; Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde yasada öngörülmüş şekil şartına uyulması esastır. Hukuki niteliği itibariyle bir çeşit vasiyetname olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmeleri noterler vasıtasıyla veya kendilerine bu konuda yetki tanınmış diğer kamu kurumlarınca düzenlenmesi gerekmektedir. Sözleşmenin noterlerde düzenlenmesi halinde iki tanığın hazır bulundurulması zorunludur. Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus; Diğer mirasçıların saklı payına tecavüz de bulunulmamasıdır. Bu durumda ölünceye kadar bakım sözleşmeleri tenkis davalarına da konu olabilmektedir. Bu konuda tenkis davası ve saklı pay hakkındaki makalemizi incelemek için tıklayınız.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nasıl Düzenlenir?

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri genel olarak Tapu Sicil Müdürlüklerinde ve noterlerden düzenlenmesi mümkündür. Tapu sicil müdürlüklerinde düzenlenecek olan, ölünceye kadar bakma sözleşmeleri bir çeşit tapu devri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle; Tapu devrinde uygulanan usul ve esaslar ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde de geçerlidir.

Diğer bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılış şekli ise Noterlerdir. Noterlerde genellikle onaylama şeklinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle onaylanacak akdin miras hukukuna hakim miras avukatı vasıtasıyla yapılması ve Türk Borçlar Kanunun 612. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulması oldukça önemlidir.

Ölünceye kadar Bakma Sözleşmesinin İptali

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali; Türk Borçlar Kanunun 615. maddesine dayandırılarak mümkündür. Türk Borçlar Kanunun 615. maddesine göre; Bakım alacaklısı , söz konusu sözleşme nedeniyle nafaka yükümlülüğünü yerine getirmekte zorlanması durumunda ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali mümkündür. Bu durumda Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali; Tapu iptal davaları ve tenkis davaların da sebebiyet verebilmektedir.

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmelerinde Tapu Devri

Yukarıda da belirtildiği üzere ölünceye kadar bakma sözleşmeleri; Tapu Sicil Müdürlüklerinde veya noterlerde yapılması mümkündür. Tapu Sicil Müdürlüklerinde yapılacak olan sözleşmelerde aynı anda tapu devri de gerçekleşmektedir. Ancak noterler aracılığı ile yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmeleri sonrasında tapu devir işlemleri için Tapu Sicil Müdürlüklerinde ayrı tapu devri yapılması gerekmektedir.

Gerek ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin düzenlenmesi ve hazırlanması, gerekse tenkis davası ve saklı pay davaları; Miras avukatı vasatıyla yürütülmesi önem arz etmektedir. Sakarya miras avukatı olarak bu konuda uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

REDDİ MİRAS NEDİR

Reddi miras Türk Medeni Kanununuzun 605. Maddesinde düzenlenmiştir. Reddi miras nedir? sorusuna; Türk Medeni Kanunu çerçevesinde bir cevap vermek gerekirse; Miras bırakanın (muris) ölmesi halinde yasal mirasçıların ölene ait tüm borç ve malvarlığını mirasçılığın getirmiş olduğu tüm hak ve yükümlülükleri ile reddetmesidir. Kural olarak Türk Medeni Kanunumuzun 599. Maddesine göre miras bırakan kişinin ölümü halinde murise ait malvarlığı ve borçları mirasçılara derhal geçer. Uygulamada murisin borç içinde olması alacakları ve malvarlığı mevcut borcunu karşılamaya yetmediği zaman varisler tarafından çoğunlukla reddi miras yoluna gidilmektedir.

Reddi miras, mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi olmak üzere iki ayrı başlıkta incelenmektedir. Bu yazımızda mirasın reddi hakkında bilgiler verilip, ayrıca reddi miras süreleri ve reddi mirasın alacaklılar üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verilecektir. İleride detaylandırılacağı üzerine mirasın reddi davaları; Bünyesinde icra hukuku, miras hukuku ve borçlar hukuku olmak üzere bir çok hukuki işlemler barındıran dava türlerindendir. Bu nedenle; reddi miras davalarının konusunda uzman miras avukatı, icra avukatı veya borçlar hukuku avukatı vasıtasıyla yürütülmesinde fayda olan dava türlerindendir.

REDDI MIRAS

REDDİ MİRAS DAVASI

Herhangi bir varisin veya tüm varislerin Türk Medeni Kanununda öngörülen süreler içerisinde Sulh Hukuk Mahkemesine müracaatta bulunarak reddi miras davası açması mümkündür. Türk Medeni Kanununun 609. Maddesinde düzenlenen reddi miras “kayıtsız şartsız olması” gerekmektedir. Örneği varisler kişinin borçlarını reddedip malvarlıklarını kabul etme gibi seçenekleri bulunmamaktadır. Mirasın reddi davası açarak yapılan inceleme sonucunda varisin talebi doğrultusunda karar verilmesi halinde; bu hususta istenildiği takdirde varise mirasın reddi konusunda belge verilmesi mümkündür.

Mirasın Gerçek Reddi

Mirasın gerçek reddi Türk Medeni Kanununun 605. Maddesinde belirtilen halidir. Mirasın gerçek reddi yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar tarafından mümkündür. Mirasın gerçek reddi konusunda Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan talep; öncelikle varisin taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda incelemeye tabi tutulur. Ayrıca mirasın gerçek reddi talebinin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı tespit edilmesinden sonra; talep hakkında karar verilir. Mirasın gerçek reddi talebinde bulunan kişi on sekiz yaşından küçük ise; öncelikle mahkemece resen küçük için kayyım atanması için yoluna gidilmektedir. Mirasın gerçek reddi nedeniyle hak kaybına uğradıklarını iddia eden alacaklılar ileride detaylı olarak değerlendirilecek olan söz konusu miras iptali konusunda veriler karara karşı dava açma hakları mevcuttur.

Mirasın Hükmen Reddi

Medeni Kanunumuzun 605. maddesinde ise, mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. Mirasın hükmen reddi; ölenin borçlarından dolayı aczi belli olup veya bu durum resmen tespit edilmiş ise; mirasın reddedilmiş olduğu kabul edilmektedir. Ölenin borca batık olduğunun ispatı mirasın hükmen reddi yönünde dava açan davacıya aittir. Ölenin aczinin tespitinde ölüm tarihi itibariyle mevcut olan terekesi geçerli malvarlığı olarak kabul edilmektedir. Mirasın hükmen reddi davası; mirasın gerçek reddi davasında olduğu gibi; Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmektedir. Ancak mirasın gerçek reddi davası “hasımsız” olarak nitelendirilirken; mirasın hükmen reddi halinde davalı taraf alacaklılardır. Her iki durumda da yetkili mahkeme ise; murisin ikamet etmiş olduğu son yerleşim yeridir.

Reddi Miras Süresi

Yukarıda belirtilen mirasın reddi için öngörülen zamanaşımı süresi üç aydır. Mirasçının tereke konusunda hak sahibi olduğunu öğrenmesi ile ayrıca bu durumu öğrenmesinden itibaren geçerli olan başkaca üç aylık reddi miras davası açması için süre öngörülmüştür.

REDDİ MİRAS HALİNDE ALACAKLILARIN DURUMU

Her ne kadar mirasın reddi yönünde bir karar verilmiş olsa da; gerek borçlar kanunu gerekse; İcra ve İflas Kanunu ile borçlular ile alacaklıların da hakları korunma altına alınmıştır. Bu nedenle reddi miras davalarında da alacaklıların hakları korunma altına alınmaya çalışılmıştır. Bu durumunda alacaklıların haklarını korumak adına başvurabilecekleri kanun yolları aşağıda belirtilmiştir.

Mirasın Reddinin İptali

Mirasçının alacaklarını zarara uğratmak maksadıyla hareket ettiğinin anlaşılması halinde mirasın reddinin iptali için dava açılması mümkündür. Mirasın reddinin iptali; alacaklılar tarafından ret tarihinden itibaren altı ay sürede Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekir bir davadır. Mirasın reddinin iptali davasının açılmasının ön koşulu ret kararı alan varisin kendi mal varlığının alacaklıların tamamının borcunu ödemeye yetmemiş olmasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince mirasın reddinin iptali yönünde karar verilmesi halinde; terekenin tasfiyesi yapılmaktadır.  Ancak mirasın reddi talebinde bulunan varisin alacaklısı birden fazla olması halinde; ilk olarak mirasın reddinin iptali yönünde dava açan alacaklının borçları öncelikle ödenmektedir.

Alacaklıların Mirasın Paylaştırılmasına Katılma Hakkı

Reddi miras talebinde bulunan mirasçıya karşı elinde aciz vesikası bulunduran alacaklıların mirasın paylaştırılmasına katılma hakkını ifade etmektedir. Elinde aciz vesikası bulunan alacaklılar; söz konusu mirasın mirasçı yerine kendilerine paylaştırılmasını istemeyebilirler. Bu şekilde alacaklılardan talep bulunması halinde söz konusu tereke için kayyım atanarak mirasın paylaştırılması ve akabinde başkaca mirasçı bulunması halinde ortaklığın giderilmesi davası açılması mümkündür.

Tenkis Davası

Miras bırakanın tasarruf edebilecek miktarını aşacak ölçüde sağlığında veya bir vasiyetnameye bağlı olarak tasarrufta bulunması sonucu saklı pay hakkında tecavüz edilen mirasçıların açacak olduğu davadır. Tenkis davasında her ne kadar reddi miras söz konusu değil ise de; varisin saklı payına ilişkin dava açmaması uygulamada reddi miras ile aynı hukuki sonuçları doğurduğu kabul edilmektedir. Saklı payına ilişkin gerekli davayı açmayan mirasçının bu hakkı elinde aciz belgesi bulunan alacaklarına geçmektedir.

REDDİ MİRAS

Yukarıda da görüldüğü üzere; Reddi miras davaları içerisinde özellikle miras hukuku, borçlar hukuku ve hatta icra hukuku alanında değerlendirilebilmektedir. Konusunda; Sakarya miras avukatı, Sakarya İcra avukatı (Adapazarı miras avukatı, Adapazarı İcra avukatı) uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Yukarı kaydır
Whatsapp Üzerinden Danışın.