HEMEN ARA: +905309118133

Sakarya ceza hukuku avukatı

Kasten Öldürme Suçu

Kasten öldürme suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 81/1 maddesinde düzenlenmiştir. TCK 82/1 maddesinde ve alt bentlerinde ise kasten öldürme suçunun nitelikli halleri diğer bir ifade ile “Nitelikli Kasten Öldürme Suçuna” yer verilmiştir. Evrensel bir hukuk kuralı haline gelmiş olan “yaşam hakkı” da 1982 tarihli Anayasamız ile güvence altına alınmıştır. Bu hakkın kişilerin elinden alınması ile kasten öldürme suçu oluşmaktadır. Cezai müeyyideleri bakımından en ağır suçların başında kasten öldürme suçu gelmektedir. Ancak özellikle nitelikli kasten öldürme suçunda belirtilen haller, suçun unsurları veya daha az cezayı gerektiren hallerin varlığı gibi durumlar dikkate alındığında kasten öldürme suçu ve nitelikli kasten öldürme suçunun ceza hukukuna hakim özellikle ağır ceza hukukunda uzmanlaşmış; Ağır ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi oldukça önemlidir. Sakarya Ağır Ceza avukatı veya Adapazarı Ağır Ceza avukatı olarak bizde bu yazımızda kasten öldürme suçu ve cezası hakkında bilgiler vereceğiz.

KASTEN OLDURME

Kasten Öldürme Suçu Cezası

Kasten öldürme suçunun TCK 82/1 ve alt bentlerinde belirtilen haller dışında işlenmesi halinde fal hakkında öngörülen hapis cezası “müebbet hapis” cezasıdır. TCK 81/1 ve TCK 82/1 maddelerinde ve devamında açıkta belirtilmemiş ise de; Özellikle yüksek yargı organlarının benimsemiş olduğu kasten öldürme suçuna ilişkin cezayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların varlığı halinde; Müebbet hapis cezası daha kısa süreli hapis cezasına dönüşmesi mümkündür.

NİTELİKLİ KASTEN ÖLDÜRME SUÇU

Kasten öldürme suçunun işlediği sırada failin hal ve hareketleri; Suçun işleniş biçimi veya failin amacı ya  da fail ile maktul arasındaki akrabalık ilişkisi; dikkate alınarak bir takım nitelikli haller belirlenmiştir. Suçun TCK 82/1 maddesinin alt bentlerinde belirtilen hallerde işlenmesi genel olarak nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturmaktadır. Kasten öldürme suçunun nitelikli halleri özetle aşağıdaki gibidir.

  • Tasarlayarak Kasten Öldürme
  • Canavarca hisle ya da eziyet çektirmek suretiyle kasten öldürme
  • Üst soy /  Alt soydan birisini veya kardeşi, eşi ya da boşandığı eşi kasten öldürme
  • Beden / Ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak halde olan kişiyi veya çocuğu kasten öldürme
  • Herhangi bir suçun delilerini yok etmek, ortadan kaldırmak, yakalanmamak veya suçu gizlemek için kasten öldürme
  • Kan gütme saikıyla kasten öldürme (Kan davası)
  • Töre saikıyla kasten öldürme

Yukarıda da görüldüğü üzere; suçun nitelikli halleri oldukça geniş olup; Nitelikli halin varlığının tesit edilmesi ceza hukuku açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle kasten öldürme suçları genellikle Ağır Ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmektedir.

Nitelikli Kasten Öldürme Suçu Cezası

Suçun TCK 82/1 maddesinde belirtilen durumlarda işlenmesi halinde fail hakkında “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” öngörülmektedir. Gerek TCK 81/1 gerekse; TCK 82/1 maddesinde öngörülen cezai müeyyideler infaz süresi bakımından benzerlik gösterse de; Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası infaz koşulları bakımından müebbet hapis cezasından oldukça farklıdır.

Kasten Öldürme Suçuna Azmettirme

TCK 38 ve alt bentlerinde düzenlenen “azmettirme” kasten öldürme suçlarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Azmettirme neticesinde; Suçun TCK 81/1 maddesi kapsamında işlenmesi durumunda; Azmettiren fail hakkında; 20 ile 25 yıl arasında hapis cezası öngörülmüştür.

Kasten Öldürme Suçuna Yardım Etme

“Yardım etme” TCK 39. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; kasten öldürme suçuna yardım etme için öngörülen hapis cezası 10 yıl ile 20 yıl arasındır. Yardım etme suçun işlenmesinden önce failin hareketlerini kolaylaştırarak teşvik etme şeklinde gerçekleşebileceği gibi; Suçun şlenmesi sırasında kullanılan araçların temini de; kasten öldürme suçuna yardım etme olarak nitelendirilmektedir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER

Yapılan yargılama sonucunda; akıl hastalığı, haksız tahrik, tehdit, yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma gibi durumlar sıklıkla daha az cezayı gerektiren haller olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak unutmamak gerekir ki kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürme suçlarında “etkin pişmanlık” hükümleri uygulanmamaktadır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA YARGILAMA

Kasten öldürme suçunda yargılama görevi ceza alt ve üst sınırları dikkate alındığında; Ağır Ceza Mahkemesi görev alanındadır. Yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Ağır Ceza Mahkemesidir.

Yukarıda da belirtildiği gibi suçun nitelikli halleri veya daha az cezayı gerektiren hallerin tespit edilmesi ceza hukuku açısından oldukça önemlidir. Buna bağlı olarak kasten öldürme suçlarında gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında davanın konusunda uzman bir Ağır ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi kişilerin yararına olacaktır. Bu konuda Sakarya Ağır Ceza avukatı ya da Adapazarı Ağır Ceza avukatı olarak uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

İş Kazaları

İş kazaları çalışma hayatı boyunca her çalışanın karşılaşabileceği ve ağır sonuçlar doğurabilecek durumlardır. Çalışanın gerekli özeni göstermemesinden dolayı iş kazaları kaynaklanabileceği gibi; iş verenin iş sahası içinde gerekli önlem ve güvenlik tedbirlerini almamasından da kaynaklanabilir. Ayrıca bir çok zaman iş kazaları çalışanın tecrübe yetersizliğine de dayandırılabilmektedir. Bu nedenle gerek çalışanın gerekse; İş verenin çalışma sırasında “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda” belirtilen usul ve esaslara göre hareket etmeleri gerekmektedir.

Bu yazımızda, iş kazaları, iş kazası nedir? İş kazası nedenleri, iş kazası unsurları ve iş kazası bildirme ile ayrıca; Ölümlü iş kazaları ceza davası hakkında bilgiler verilecektir. İş kazalarına bağlı olarak yürütülen ceza yargılamalarında suçun unsurları, iş verenin kazadan dolayı sorumluluğu veya çalışanın kusur durumları önem arz etmektedir. Bu nedenle iş kazalarına bağlı olarak yürütülen ceza soruşturmalarında veya ceza davalarında yada akabinde görülebilecek tazminat davalarında iş kanuna hakim hukukçu avukat vasıtasıyla davanın yürütülmesi oldukça önemlidir. Sakarya iş kazası avukatı olarak bu konuda büromuzdan destek almanız mümkündür.

is kazalari

İş Kazası Nedir

İş kazası nedir sorusuna genellikle; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesinde bir cevap vermek gerekmektedir. Çalışma sırasında meydana gelen kazaların iş kazası olarak kabul edilmesi öncelikle çalışanın sigortalılık durumuna bağlıdır. İş kazaları özetle; çalışanın görevini icra ettiği sırada; Meydana gelen kazada veya kazadan sonra bedenen yada ruhen engelli hale gelmesine sebep veren olaylardır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere meydana gelen kazanın iş kazası olarak kabul edilmesinin en önemli şartı kazanın çalışma anında meydana gelmiş olmasıdır. Buna göre gerek İş Kanunu; gerekse Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre; çalışanın vazife başında olduğunun kabul edildiği durumları belirtmek gerekmektedir.

İŞ KAZASI SAYILAN DURUMLAR

  • Çalışanın asıl iş mahallinden farklı olarak işveren tarafından başka bir yere gönderildiği sırada,
  • Çocuğuna süt vermek için “süt izni” süreleri dâhilinde iş yerinden ayrı kalınan süre içerisinde,
  • Herhangi bir işçi – işveren sözleşmesine bağlı olmaksızın kendi namına çalışan kişilerin mesleklerini icra ettikleri sırada,
  • İşverenin tahsis etmiş olduğu servis aracı ile iş yerine gidiş ve dönüş yapıldığı sırada,

Meydana gelen kazalar sonucu ruhen veya bedenen engelli duruma gelme durumu iş kazası olarak nitelendirilmektedir.

İş Kazası Nedenleri

İş kazası nedenleri oldukça değişiklik göstermektedir. Günümüzde meydana gelen iş kazalarının nedenleri; çalışandan kaynaklı iş kazaları, makine veya teçhizat kaynaklı iş kazaları; çevresel nedenli iş kazaları ve iş verenden kaynaklanan iş kazaları olarak değişiklik göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütünün istatistiksel verilerine göre en sık karşılaşılan iş kazaları nedenleri;

  • Çalışanların fiziksel yapılarına uygun olmayan iş tanımı
  • Görev tanımı dışında iş yapmak
  • Makine ve teçhizatların yetkisiz kişilerce kullanımı
  • Fazla mesai saatleri
  • Dikkatsizlik ve dalgınlık
  • Koruyucu ekipmanların yetersizliği
  • İş disiplini dışında hareket etmek
  • İşe uygun olmayan makine ve aletler
  • İş güvenliği konusunda gerekli uyarı ve eğitimlerin eksikliği

 İş Kazaları Unsurları

Meydana gelen olayın gerek İş Kanunu ve gerekse Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında iş kazası olarak nitelendirilmesinin bir takım şartları mevcuttur. Bunlara genellikle iş kazaları unsurları denilmektedir. İş kazaları unsurlarını belirtmek gerekirse;

  1. Çalışanın 5510 Sayılı Yasa kapsamında sigortalı olması
  2. Kazanın iş kazası sayılan durumlar içerisinde meydana gelmiş olması
  3. Çalışanın meslek hastalığı veya engellilik durumu ile kaza arasında illiyet bağının kurulması
  4. Çalışanın kaza anında veya sonrasında bedensel veya ruhsal olarak engelli hale gelmesi iş kazalarının unsurları olarak kabul edilmektedir.

İŞ KAZALARINDA İŞ VERENİN SORUMLULUĞU

İş kazalarında iş verenin sorumlulukları 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4. Maddesinde belirtilmiştir. Buna göre İş veren; “çalışanların işleri ile ilgili olan sağlık konusunda ve iş ile ilgili gerekli güvenliklerini sağlamakla yükümlüdür” iş kazalarında iş verenin sorumluluğu hukuki anlamda “kusura dayalı sorumluluk” olarak kabul edilmektedir. Şöyle ki; 6331 sayılı yasanın 4. Maddesinde belirtilen veya çalışma şekli ve sektöre bağlı olarak; özel kanunlarca belirtilen yükümlülükleri eksiksiz şekilde yerine getiren işverenlerin iş kazası nedeniyle kusura dayalı olarak sorumlu tutulmaları mümkün değildir. İş verenin sorumluluğu kaza mahallinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı müfettişlerce yapılan incelemeler sonucu veya devam eden ölümlü iş kazaları ceza davası ile birlikte keşif sonucu tespit edilmesi mümkündür.  

ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI CEZA DAVASI

Ölümlü iş kazaları ceza davası; iş verenin 6331 sayılı yasanın 4. Maddesine aykırılıktan dolayı oluşturulmaktadır. İş verenin herhangi bir nedene dayalı olarak iş kazasından dolayı sorumlu olduğunun tespit edilmesi halinde; Türk Ceza Kanunun 85. Maddesinde belirtilen “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçundan sorumlu tutulmaları mümkündür. Taksirle ölüme neden olma suçu için TCK 85. Maddesinde; iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası” öngörülmüştür.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI

Yukarıda verilen bilgiler ışığında iş Kazası tazminat davası, iş kazası sonucu yaralanan veya engelli hale gelen ya da kazaya nedeniyle ölen kişinin veya yakınlarının; Hukuk Mahkemelerinde açmış oldukları tazminat davasıdır. İş kazası tazminat davası; maddi tazminat veya manevi tazminat olarak açılabileceği gibi her iki şekilde de dava konusu yapılması mümkündür. İş kazası tazminat davası, iş verenin kusur durumuna göre iş veren hakkında açılabileceği gibi; sosyal sigortalar kurumu aleyhine de açılması mümkündür, iş kazası tazminat davaları çoğunlukla devam eden bir ceza yargılamasının bulunması halinde; iş kazası ceza yargılaması sonucuna göre tespit edilecek olan kusur durumunun tespiti yönünden bekletici sorun yapılmaktadır. İş kazaları hakkında yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; Gerek iş kazası tazminat davaların, gerekse iş kazası ceza davalarının ceza avukatı veya iş kazası avukatı vasıtasıyla yürütülmesi oldukça önemlidir. Sakarya ceza avukatı (Adapazarı ceza avukatı) ve Sakarya iş kazası avukatı (Adapazarı iş kazası avukatı) olarak konusunda uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Kasten Yaralama Suçu Ve Cezası

Kasten yaralama suçu ve cezası 5237 sayılı TCK’nın 86 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Suçun niteliği itibariyle TCK’nın ikinci kısmında kişilere karşı suçlar ve vücut dokunulmazlığına karşı suçlar başlıkları altında belirtilmiştir. TCK 86/1 maddesinde kasten yaralama suçu ve cezası ile suçun temel şekli tanımlanmıştır. Buna göre; “Bir başkasının vücuduna acı veren ya da kişinin sağlığının bozulmasına veya algılama yeteneğinin bozulmasına” Neden olma kasten yaralama suçu olarak kabul edilmektedir.

TCK 86/2 ve TCK 86/3 maddelerinde ise kasten yaralama suçunun daha ağır cezayı gerektiren halleri sıralanmıştır. Gerek suçun mağdurunda bırakmış olduğu etkiler; Gerekse suçun işlemiş biçimlerine göre; TCK 87/1 ve alt bentlerinde “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu ve cezası” düzenlenmiştir. Kasten yaralama suçu; Suçun mağduru veya faili açısından önemli sonuçlar doğurması mümkün suçlardandır. Özellikle TCK 87 ve alt bentlerinde düzenlenen; Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunda suçun nitelikli ve daha ağır cezayı gerektiren hallerine göre; Fail hakkında 18 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesi mümkündür. Bu nedenle gerek kasten yaralama suçunun faili; Gerekse kasten yaralama suçunun mağduru açısından ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi önemlidir. Bu konuda Sakarya ceza avukatı ve Adapazarı ceza avukatı olarak uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

KASTEN YARALAMA SUCU VE CEZASI
KASTEN YARALAMA SUÇU VE CEZASI

Basit Yaralama Suçu ve Cezası

Basit yaralama suçu ve cezası genellikle TCK 86/2 maddesinde belirtilen haller için kullanılmaktadır. Buna göre yaralama eylemi “basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde” olması durumunda fail hakkında “dört aydın bir yıla kadar” hapis yada adli para cezası öngörülmüştür. Kasten yaralama suçunun basit hali diğer bir ifade ile basit yaralama suçu genel olarak şikayete bağlı suçlardandır. Ancak TCK 86/3 maddesinde belirtilen hallerde suçun işlenmesi durumunda mağdurun şikayeti aranmamaktadır. Kasten yaralama suçunun;

  • Altsoy, üstsoy, kardeşe, eşe  veya boşanmış olunan eşe karşı işlenmesi
  • Beden – ruh bakımından kendisini savunamayacak halde olan kişilere karşı işlenmesi
  • Kamu görevi nedeniyle
  • Silahla
  • Kamu görevlisinin sahip olduğu yetkiyi kötüye kullanması suretiyle işlenmesi halinde mağdurun şikayet aranmamaktadır. Bu durumda fail hakkında şikayet aranmaksızın gerekli soruşturma ve akabinde kovuşturma yapılmaktadır.

Görüldüğü üzere kasten basit yaralama suçunun nitelikli hallerinin oluşumunda; Ceza hukuku açısından bir takım unsurların birlikte bulunması gerekmektedir. Bu nedenle basit yaralama suçu açısından soruşturma veya kovuşturmanın ceza avukatı tarafından yürütülmesinde fayda vardır.

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA

Yukarıda da belirtildiği gibi neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama mağdur açısından daha ağır sonuçlar doğurabilmektedir. Buna bağlı olarak neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunda fail için öngörülen cezai yaptırımlar; TCK 86/2 maddesinde belirtilen basit yaralama suçuna nazaran daha ağırdır. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu için yaralamanın mağdurda bırakmış olduğu etkiye göre farklı cezai müeyyidelerle karşılaşmak mümkündür. Buna göre kasten yaralama eylemi neticesinde mağdurun;

  • Duyularından ya da organlarından herhangi birisinin işlevini sürekli suretle zayıflamasına
  • Konuşmasında zorluğa
  • Yüzde sabit ize
  • Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olunması
  • Gebe kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olunması; Halinde fail hakkında TCK 86/1 maddesinde belirtilen “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası“nın bir kat arttırılacağı belirtilmiştir. (TCK 87/1)

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun nitelikli ve daha ağır cezayı gerektiren bir başka hali ise; TCK 87/2 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Mağdurun bitkisel hayata girmesine neden olacak şekilde veya iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığı neden olacak şekilde yaralanmasına
  • Duyu ya da organlarından herhangi birsinin işlevinin tamamen yitirilmesine neden olunması halinde
  • Konuşma veya çocuk yapma yeteneğinin kaybolmasına
  • Yüzünde sürekle olarak bir değişikliğe neden olunması halinde fail hakkında verilecek olan ceza iki kat arttırılır. (TCK 87/2)

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunda ayrıca mağdurun vücudunda kemik kırığına veya çıkığına neden olunması halinde söz konusu kırık ve çıkığın hayati fonksiyonlarını etkilemesine göre; Fail hakkında verilecek cezanın yine yarı oranında arttırılacağı belirtilmiştir. (TCK 87/3)

TCK 87/4 maddesinde ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan dolayı ölüm olayı meydana gelmiş ise; suçun işleniş biçimlerine göre; sekiz yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Kasten Yaralama Suçu

Kasten yaralama suçu ve cezası hakkında yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; Özellikle neticesi sebebiyle kasten yaralama suçunda fail hakkında öngörülen cezai müeyyideler oldukça fazla olabilmektedir. Bu nedenle kasten yaralama suçuna maruz kalan mağdur veya şüpheli ya da fail hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmanın konusunda uzman ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesinde fayda vardır. Bu ve benzer konularda; Sakarya ceza avukatı ve Adapazarı ceza avukatı olarak büromuzdan destek almanız mümkündür.

Ceza Avukatı

Ceza avukatı adı altında gerek 1136 sayılı Avukatlık Kanununda gerekse diğer özel yasalarda ayrıca bir meslek kolu tanımlanmamıştır. Ancak uygulamada daha çok ceza davaları konusunda uzmanlaşmış hukukçular ceza avukatları olarak anılmaktadır. Ayrıca bilindiği üzere suçlar için ön görülen ceza alt ve üst sınırları itibariyle ceza mahkemeleri için Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi gibi ayrım yapılmıştır. Hatta zaman zaman suç türlerine göre Ağır Ceza Avukatı veya Asliye Ceza Mahkemesi avukatı gibi tabirlerde kullanılmaktadır. Bizde bu yazımızda Sakarya ceza avukatı olarak konunun daha anlaşılabilir olması açısından “ceza avukatı” tabirini kullanacağız. Ayrıca ceza hukuku nedir? Ceza avukatı nasıl olunur? Ve ceza avukatlarının görevleri? hakkında bilgi sahibi olmanız mümkündür.

ceza

Ceza Hukuku Nedir?

Ceza hukuku nedir? Sorusuna genel bir tanım yapmak gerekirse; “Suç ve cezaları inceleyen hukuk dalıdır” şeklinde tanımlamak mümkündür. Ceza hukuku niteliği itibariyle kamu hukuku kapsamındadır. Kendi arasında da daha çok genel ceza hukuku ve özel ceza hukuku olarak iki ayrı başlık altında incelenmektedir. Genel ceza hukuku daha evrensel bir yapıdadır. Şöyle ki; suçun tanımı, başta olmak üzere suçun unsurları ve ceza hukukuna hakim olan ilkeleri konu edinmektedir. Özel ceza hukuku ise; daha çok ülkelerin temel ceza kanunlarını ifade etmektedir. Örneğin suç olarak tanımlanan bir eylemin nelerden ibaret olduğunun belirtilmesi özel ceza hukuku kapsamındadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere ceza hukukuna hakim bir takım temel ilkeler mevcuttur. Buna göre; ceza hukukunun evrensel ve temel ilkeleri özetle aşağıdaki gibidir.

  • Kanunilik İlkesi
  • Kusur İlkesi
  • Eşitlik İlkesi
  • Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği İlkesi

Kanunilik ilkesi suç ve cezaların kanun ile belirlenmesidir. Buna göre; “Kanunda açıkta suç olarak tanımlanmayan bir eylemden dolayı kimseye ceza verilemez ya da güvenlik tedbiri uygulanamaz.” Ülkemizde de bir çok hürriyeti bağlayıcı ceza veya adli para cezaları 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenmiştir. Kusur ilkesi ise; “suç isnadında bulunulan kişinin söz konusu suç isteyerek işlemesidir. Ceza avukatı olma konunda kararlı olan her hukukçunun da bu ilkelere göre hareket etmesi başlıca sorumluluklarındandır.

Ceza Avukatı Nasıl Olunur?

Yukarıda da belirtildiği gibi “ceza avukatı” adı altında ayrıca bir meslek kolu bulunmamaktadır. Bu nedenle ceza avukatı nasıl olunur? sorusuna daha genel bir cevap vermek gerekmektedir. Avukat olabilmek için öncelikle hukuk fakültelerinden mezun olmak gerekmektedir. 4 yıllık yoğun bir hukuk eğitiminden sonra avukat olabilme yolunda önemli bir adım tamamlanmış sayılmaktadır. Elbette ki her hukuk fakültesinden mezun olan kişiler avukatlık mesleğini icra etmeye hak kazanmamaktadır. Mezuniyet sonrası bir takım staj şartlarını da yerine getirilmesi gerekmektedir. Stajın ilk 6 ay adliyelerde; kalan 6 ayı ise baroya kayıtlı avukatın yanında olmak üzere toplam 1 yıldır. Eğitim ve staj şartlarını eksiksiz yerine getiren kişiler avukat olmaya hak kazandıklarını söylemek mümkündür.

Ceza Avukatının Görevleri?

Evrensel bir hukuk kuralı haline gelen “savunma hakkı” esasen ceza avukatının başlıca görevleri arasında yer almaktadır. Şöyle ki; suç isnadına maruz kalan kişileri savunmak ceza avukatının temel görevidir. Ayrıca suçtan zarar gören kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesinde önemli bir yere sahiptirler. Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında suç isnadında bulunan kişilerin savunulması veya suçtan zarar gören kişinin mağduriyetlerinin giderilmesinde başlıca görevlidirler. Şüpheli veya sanık vekilliği üstlenilmesi halında müvekkillerine isnat edinilen suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşup oluşmadığı veya yasalarda belirtilen “daha az cezayı gerektiren hallerin” varlığının araştırılması ceza avukatının görevleri arasındadır. Ayrıca yerel mahkemelerce verilen kararların usul veya esasa aykırı olduğunun düşünülmesi halinde üst mahkemelere temyiz veya istinaf başvurusunda bulunan ceza avukatının görevleri arasındadır.

Ağır Ceza Avukatı

Yukarıda da belirtildiği gibi avukatlık mesleğinde Ağır Ceza avukatı veya Asliye Ceza Mahkemesi avukatı gibi ayrıca meslek kolları bulunmamaktadır. Genel olarak; kasten öldürme, yağma, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, rüşvet, irtikap gibi suçlar Ağır Ceza Mahkemelerinde görülmektedir. Bu suç veya benzer suçlarda uzmanlaşmış kişiler genellikle Ağır Ceza Avukatı olarak tabir edilmektedir.

Ceza hukuku ve ceza avukatlığı konusunda yukarıda verilen kısa bilgilerden de anlaşılacağı üzere; ceza hukukunun temel ilkeleri veya suçun unsurları oldukça karmaşık olabilmektedir. Bu nedenle herhangi bir suç isnadına maruz kalan şüpheli veya sanığın ya da suçun mağdurunun yapılan soruşturma veya kovuşturmalarda ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir ceza avukatından destek almaları oldukça önemli bir yere sahiptir.

Sakarya Ceza Avukatı

Sakarya ceza hukuku davaları,
Sakarya ceza hukuku avukatı,
Sakarya ağır ceza davaları,
Sakarya ağır ceza avukatı,

Devamını Oku
Yukarı kaydır
Whatsapp Üzerinden Danışın.