HEMEN ARA: +905309118133

Adapazarı ceza avukatı

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu

5237 sayılı temel Ceza Kanunumuzun 234. Maddesinde çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu düzenlenmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan farklı olarak çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu; velayet yetkisi elinden alınmış olan anne ya da baba tarafından veya 3. Derece dahil kan hısımlığı bulunan kişilerin veli ya da vasisi yanından herhangi bir cebir – tehdit kullanmadan kaçırarak alıkonulması şeklinde gerçekleşmektedir.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere; daha çok velayet yetkisi elinden alınan anne veya baba tarafından işlenin bir suçtur. Bu nedenle Türk Ceza Kanunun “aile düzenine karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu ceza hukuku ile birlikte; aile hukuku kapsamında daha çok velayet ve vasi davalarına da konu olabilmektedir. Bu nedenle ceza avukatı ve aile avukatı özellikle boşanma avukatı tarafından takip edilmesi tavsiye edilen suçlardandır. Sakarya Ceza avukatı ve Sakarya Boşanma avukatı olarak çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu; ve benzer suçlarda konusunda uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

cocugun kacirilmasi ve alikonulmasi sucu

Çocuğun Kaçırılması Ve Alıkonulması Suçu Cezası

TCK 234/1, TCK 234/2 ve TCK 234/3 maddelerinde suçun failin seçimlik hareketlerine göre ve mağdur ile fail arasındaki akrabalık ilişkisine göre farklı halleri belirtilmiştir. Buna göre; suçun temel şeklinde belirtiliği gibi “velayet yetkisi kendisinden alınmış olan anne, baba veya 3. Derece kan hısımları tarafından 16 yaşını tamamlamamış çocuğu vasi veya velisi yada bakım – gözetim yükümlüsü yanından herhangi bir cebir ya da tehdit kullanmaksızın kaçırarak alıkonulması halinde fail hakkında “3 ay ile 1 bir arasında hapis cezası öngörülmüştür.

TCK 234/2 maddesinde ise yukarıda belirtilen velayet yetkisi elinden alınmış ana – baba veya 3. Derece kan hısımlarının çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu işledikleri sırada cebir veya tehdit kullanması durumunda TCK 234/1 maddesinde belirtilen hürriyeti bağlayıcı cezanın (3 ay ile 1 yıl arasında hapis) yarı oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere TCK 234/2 maddesi daha çok çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun; daha ağır cezayı gerektiren hali durumundadır.

TCK 234/3 maddesinde ise çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun bir başka hali düzenlenmiştir. Buna göre yukarıda belirtilen kanuni temsilcinin yanından kendi rızası ve isteği ile ayrılan çocuğu rızası; dahilinde olmuş olsa dahi yanında tutan kişi “3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası” ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. TCK 234/3 maddesinden de anlaşılacağı üzere 16 yaşını tamamlamamış çocuğun kendi rızası olsa dahi; başkası yanında yakınlarına veya yetkili makamlara haber edilmeksizin tutulması suç olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle Sakarya Ceza Avukatı; (Adapazarı Ceza Avukatı) olarak benzer durumlarla karşılaşılması halinde en kısa sürede; durumu yetkililere bildirilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Çocuğun Kaçırılması Ve Alıkonulması Suçunda Şikayet

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda özellikle; TCK 234/1 ve TCK 234/2 maddeleri aile düzenine karşı suçlar olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle suçun TCK 234/1 ve TCK 234/2 maddelerinde belirtilen şekilde işlenmesi halinde fail hakkında re’sen soruşturma ve akabinde kovuşturma yapılmaktadır. Bu nedenle suçun vasi yetkisi elinden alınmış ana veya baba hatta 3. Derece kan hısımları tarafından işlenmesi durumları şikayete bağlı değildir. Ancak suçun TCK 234/3 maddesinde belirtililen şekilde işlenmesi halinde fail hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturmanın yapılması şikayete bağlıdır. Bu nedenle müştekinin 6 aylık süre zarfından yetkili makamlara müracaat ederek fail hakkında şikayet hakkını kullanmaları gerekmektedir.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Yargılama

Yukarıda da belirtildiği gibi TCK 234/1, TCK 234/2 ve TCK 234/3 maddelerinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezaların miktarı itibariyle çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerindedir. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçuna ilişkin yukarıda yapmış olduğumuz bilgilendirmelerden de anlaşılacağı üzere; suçun unsurları çeşitlilik gösterebilmektedir. Bu nedenle ceza avukatı ve boşanma avukatı vasıtasıyla yürütülmesinde fayda olan davalardandır. Sakarya boşanma avukatı ve Sakarya Ceza avukatı olarak bu konuda destek almanız mümkündür.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Cezası

Uyuşturucu madde kullanma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesinde düzenleme alanı bulmuştur. Uyuşturucu maddenin, şahsi kullanım gayesiyle satın alan, uyuşturucu maddeyi kabul eden, kullanma maksadıyla elinde bulunduran ya da herhangi bir biçimde uyuşturucu madde kullanan kişi TCK 191’de düzenlenen uyuşturucu madde kullanma suçunu işlemiş kabul edilir. Bu suç iki farklı biçimde işlenebilir. Uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanma gayesi ile uyuşturucu bulundurma, satın alma veyahut kabul etme şeklinde işlenir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu Nasıl İşlenir?

Uyuşturucu veyahut uyarıcı madde kullanma suçu; bir kişinin, uyuşturucu yahut uyarıcı maddeyi, damarına şırınga ederek, ağır ya da burundan alarak veya vücuda herhangi bir şekilde alınarak işlenir. Uyuşturucu maddenin, kişisel ihtiyaçtan fazla oranda bulundurulması, uyuşturucu madde ticareti suçunu meydana getirir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunun Cezası

Uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla satın alan, kabul eden yahut bulunduran kişi 2 yıldan 5 yıla kadar süreli hapis cezasına çarptırılır. Söz konusu suç; okul, yurt, hastane, kışla ya da ibadethane gibi mekanlarda işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranda artırılarak uygulanır.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda HAGB ve Adli Para Cezası

İşlenen bir suça mukabil, süreli hapis cezası ile beraber ya da tek başına uygulanabilen bir yaptırım türü olan adli para cezası, uyuşturucu madde kullanma suçu için uygulanabilir değildir. HAGB ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması olup, sanığa verilen cezanın belirli bir denetim süresi zarfında netice doğurmaması, denetim süresi içinde belirli şartların karşılanması halinde ceza kararının herhangi bir netice doğurmayacak biçimde ortadan kaldırılmasına neden olur. Uyuşturucu madde kullanma suçunda gereken şartların mevcut olmasıyla birlikte HAGB kararı verilebilir. Erteleme ise, mahkemece öngörülen cezanın ceza infaz kurumunda infaz edilmesinden koşullu şekilde vazgeçilmesi olup uyuşturucu madde kullanma suçunda erteleme mümkündür.

Uyuşturucu madde kullanma suçu, neticesi itibariyle oldukça ağır cezai müeyyideler gerektiren, bu nedenle hafife alınmaması gereken bir suçtur. Suça ilişkin yargılamada arzu edilen müspet neticenin elde edilmesi adına deneyimli bir avukat ile birlikte hareket edilmesi isabetli olacaktır.

FETÖ Terör Örgütü Üyesi Sayılma Şartları Nedir?

FETÖ terör örgütü, bir diğer adıyla Paralel Devlet Yapılanması suçu ve suçun şartları izah edilmeden önce örgüt üyeliğinin tamını izah edilmelidir. Bir kişi; örgüt gayesini benimsemiş, örgütün hiyerarşisine dahil olmuş ve bu hiyerarşi nedeniyle kendisine verilen görevleri ifa etmeye hazır olarak iradesini örgüt iradesine bırakmış ise örgüt üyesi olarak değerlendirilir. Bir diğer ifade ile örgüt üyeliği; örgüte katılmayı, bağlılık göstermeyi ve örgüt içi hiyerarşide gücün emrine girmeyi kapsar. Örgüt üyesinin, ilgili örgütle organik bir bağ kurarak örgüt faaliyetlerine katılım sağlaması gerekir.

Silahlı örgüt üyeliği suçunun meydana gelebilmesi için örgütle organik bağ bulunması ve kural gereği çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk gerektiren faaliyetler ve eylemlerde bulunulması gerekir. Yani, örgüte karşı sempati beslemek, örgütün amacını, değerlerini veya ideolojisini benimsemek örgüt üyesi olarak değerlendirilmek için kafi değildir. Örgüt üyesi, örgüte katılım sağlarken hür iradesi ile isteyerek katılan, katılım sağladığı örgütün yapısını ve gayesini bilen ve bunun bir parçası olmayı arzu eden kişidir.

PDY Terör Örgütü Üyeliği Cezası

FETÖ terör örgütüne üye olma suçu, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun cezasını gerektirir. Silahlı terör örgütüne üye olma suçu ise Türk Ceza Kanunu md.314’te düzenlenmiştir. Silahlı örgüt üyesi kişinin 5 yıldan 10 yıla kadar süreli hapis cezası ile cezalandırılması gerekir. Fakat örgüt silahlı terör örgütü ise bu noktada Terörle Mücadele Kanunu md.5 gündeme gelir. Buna göre, verilecek cezanın yarı oranda arıtılması gerekir. Yani silahlı terör örgütü üyeliği suçunun cezası 7,5 yıl ile 15 yıl arasında süreli hapis cezasıdır.

Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçu Hangi Mahkemede Görülür?

Türk Ceza Kanununa, silahlı terör örgüt üyeliği suçuna ilişkin yargılamalarda Asliye Ceza Mahkemesini görevli kılmıştır. Fakat örgütün işlediği suçlar nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi’nin de görevli olması mümkündür. Şayet örgüt, ağır ceza mahkemesinde yargılanması gereken suçları işlerse bu takdirde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır. FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemler ağır ceza yargılamasına tabi suçları meydana getirdiği için FETÖ silahlı terör örgütü tarafından gerçekleştirilen eylemler Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacaktır.

Adapazarı ceza avukatı

Adapazarı ceza avukatı,
Adapazarı ağır ceza avukatı,
Adapazarı ceza hukuk avukatı,
Adapazarı ceza hukuku davaları,
Adapazarı ceza dava avukatı,

Devamını Oku
Yukarı kaydır
Whatsapp Üzerinden Danışın.