HEMEN ARA: +905309118133

Tenkis Davası

Tenkis Davası

Tenkis davası miras hukuku alanında sıkça karşılaşılan uyuşmazların başında gelmektedir. Murisin tasarruf özgürlüğü dışında hareket ederek diğer mirasçıların saklı payına yapmış olduğu tecavüzler tenkis davasının konusunu oluşturmaktadır. Söz konusu saklı paya yapılacak tecavüzün ortadan kaldırılması için tenkis davası açılmaktadır. Konusu itibariyle daha çok mirastan mal kaçırma işlemlerinde karşılaşılmaktadır. Ancak tenkis davasının konusunu genellikle saklı pay oluşturmaktadır. Bu nedenle saklı pay nedir? Saklı pay oranları nelerdir? sorularına kısa da olsa yanıt vermekte fayda vardır. Miras hukukuna bağlı meydana gelen uyuşmazlıklarda Sakarya miras avukatı (Adapazarı miras avukatı) olarak dilediğiniz zaman uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Tenkis Davasi

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay miras bırakanın yasal mirasçılarına saklı pay oranları ile tanınmış olan ve tasarruf sınırı dışında kalan malvarlıklarıdır. Miras bırakan sağlığında kendisine ait malvarlıkları üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Ancak bu yetkinin saklı pay üzerinde de kullanılması mümkün değildir. Bu anlamda tenkis davasının konusu da saklı paya yapılan müdahaleler oluşturmaktadır.

Saklı Pay Oranları Nelerdir?

Saklı pay oranları hakkında bilgi vermeden önce saklı pay sahipleri kimler? Olduğu konusunda bilgi verilmelidir. Türk Medeni Kanununda belirtilmiş saklı ay mirasçıları;

  1.  Çocuk ve torunlardan oluşan miras bırakanın alt soyu
  2. Sağ kalan eş
  3. Varisin anne ile babası

Çocuklar, torunlar ve torun çocukları gibi alt soydan oluşan varisler için saklı pay oranı 1/2’dir. Anne ve babadan oluşan varislerde ise saklı pay 1/4 oranındadır. Ayrıca alt soy ile sağ kalan eşin birlikte varis durumda olması halinde mirasın tamamı saklı pay oranı olarak kabul edilmiştir. Ancak varislerin büyük anne ve büyük babadan oluşması durumda saklı pay 3/4 oranında belirlenmiştir.

Tenkis Davası Zamanaşımı

Tenkis davası zamanaşımı süreleri niteliği itibariyle hak düşürücü süreler olarak değerlendirilmektedir. Türk Medeni Kanununun 571.maddesine göre dava açma süresi yukarıda belirtilen saklı pay sahiplerinin saklı paylarının ihlal edildiğini öğrenmelerinden itibaren bir yıl içinde açılması gerekmektedir. Her durumda ise vasiyetnamenin açılmasından sonra on yıllık süre içerisinde tenkis davası zamanaşımına uğramaktadır.

VASİYETNAMENİN İPTALİ VE TENKİS DAVASI

Vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası sonuçları itibariyle benzerlik göstermeleri nedeniyle sıklıkla karıştırılmaktadır. Bu nedene Vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası ayrımının yapılmasında yarar vardır. Vasiyetname düzenlenmesi bir takım kurallara tabidir. Yasada düzenlenen kurallar haricide düzenlenmiş bir vasiyetname; vasiyetnamenin iptali davalarına konu olabilmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere mirasçıların saklı paylarına ilişkin miras bırakanın tasarrufta bulunması sonucu açılmaktadır.

TENKİS DAVASI NASIL AÇILIR?

Tenkis davasında genel olarak davacı; Saklı pay sahibi olan mirasçılardır. Ayrıca mirasçılar ile alacaklı durumda olan kişilerinde tenkis davası açması mümkündür. Tenkis davaları saklı payına müdahale edilen tüm mirasçılar tarafından birlikte açılabileceği gibi hak sahiplerinden sadece birisinin tenkis davasını açması mümkündür. Ancak bu durumda lehe verilebilecek bir karardan dolayı diğer varislerin yararlanması mümkün değildir.

Tenkis Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Tenkis davalarında görevli mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ayrıca tenkis davası her adliye bünyesinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması mümkün değildir. Bu nedenle tenkis davalarında öncelikle yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Miras bırakanın ölmeden önce son olarak ikamet etmiş olduğu yer mahkemesi tenkis davalarında yetkili mahkemedir. Miras bırakanın son olarak ikamet etmiş olduğu yer adresinin tespit edilememesi halinde tenkis davalarında yetkili mahkeme miras bırakanın nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesidir.

Tenkis Davaları konusunda yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; Miras avukatı tarafından yürütülmesi oldukça önemlidir. Sakarya miras avukatı ve Adapazarı miras avukatı olarak bu konuda konusunda uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

REDDİ MİRAS NEDİR

Reddi miras Türk Medeni Kanununuzun 605. Maddesinde düzenlenmiştir. Reddi miras nedir? sorusuna; Türk Medeni Kanunu çerçevesinde bir cevap vermek gerekirse; Miras bırakanın (muris) ölmesi halinde yasal mirasçıların ölene ait tüm borç ve malvarlığını mirasçılığın getirmiş olduğu tüm hak ve yükümlülükleri ile reddetmesidir. Kural olarak Türk Medeni Kanunumuzun 599. Maddesine göre miras bırakan kişinin ölümü halinde murise ait malvarlığı ve borçları mirasçılara derhal geçer. Uygulamada murisin borç içinde olması alacakları ve malvarlığı mevcut borcunu karşılamaya yetmediği zaman varisler tarafından çoğunlukla reddi miras yoluna gidilmektedir.

Reddi miras, mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi olmak üzere iki ayrı başlıkta incelenmektedir. Bu yazımızda mirasın reddi hakkında bilgiler verilip, ayrıca reddi miras süreleri ve reddi mirasın alacaklılar üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verilecektir. İleride detaylandırılacağı üzerine mirasın reddi davaları; Bünyesinde icra hukuku, miras hukuku ve borçlar hukuku olmak üzere bir çok hukuki işlemler barındıran dava türlerindendir. Bu nedenle; reddi miras davalarının konusunda uzman miras avukatı, icra avukatı veya borçlar hukuku avukatı vasıtasıyla yürütülmesinde fayda olan dava türlerindendir.

REDDI MIRAS

REDDİ MİRAS DAVASI

Herhangi bir varisin veya tüm varislerin Türk Medeni Kanununda öngörülen süreler içerisinde Sulh Hukuk Mahkemesine müracaatta bulunarak reddi miras davası açması mümkündür. Türk Medeni Kanununun 609. Maddesinde düzenlenen reddi miras “kayıtsız şartsız olması” gerekmektedir. Örneği varisler kişinin borçlarını reddedip malvarlıklarını kabul etme gibi seçenekleri bulunmamaktadır. Mirasın reddi davası açarak yapılan inceleme sonucunda varisin talebi doğrultusunda karar verilmesi halinde; bu hususta istenildiği takdirde varise mirasın reddi konusunda belge verilmesi mümkündür.

Mirasın Gerçek Reddi

Mirasın gerçek reddi Türk Medeni Kanununun 605. Maddesinde belirtilen halidir. Mirasın gerçek reddi yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar tarafından mümkündür. Mirasın gerçek reddi konusunda Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan talep; öncelikle varisin taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda incelemeye tabi tutulur. Ayrıca mirasın gerçek reddi talebinin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı tespit edilmesinden sonra; talep hakkında karar verilir. Mirasın gerçek reddi talebinde bulunan kişi on sekiz yaşından küçük ise; öncelikle mahkemece resen küçük için kayyım atanması için yoluna gidilmektedir. Mirasın gerçek reddi nedeniyle hak kaybına uğradıklarını iddia eden alacaklılar ileride detaylı olarak değerlendirilecek olan söz konusu miras iptali konusunda veriler karara karşı dava açma hakları mevcuttur.

Mirasın Hükmen Reddi

Medeni Kanunumuzun 605. maddesinde ise, mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. Mirasın hükmen reddi; ölenin borçlarından dolayı aczi belli olup veya bu durum resmen tespit edilmiş ise; mirasın reddedilmiş olduğu kabul edilmektedir. Ölenin borca batık olduğunun ispatı mirasın hükmen reddi yönünde dava açan davacıya aittir. Ölenin aczinin tespitinde ölüm tarihi itibariyle mevcut olan terekesi geçerli malvarlığı olarak kabul edilmektedir. Mirasın hükmen reddi davası; mirasın gerçek reddi davasında olduğu gibi; Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmektedir. Ancak mirasın gerçek reddi davası “hasımsız” olarak nitelendirilirken; mirasın hükmen reddi halinde davalı taraf alacaklılardır. Her iki durumda da yetkili mahkeme ise; murisin ikamet etmiş olduğu son yerleşim yeridir.

Reddi Miras Süresi

Yukarıda belirtilen mirasın reddi için öngörülen zamanaşımı süresi üç aydır. Mirasçının tereke konusunda hak sahibi olduğunu öğrenmesi ile ayrıca bu durumu öğrenmesinden itibaren geçerli olan başkaca üç aylık reddi miras davası açması için süre öngörülmüştür.

REDDİ MİRAS HALİNDE ALACAKLILARIN DURUMU

Her ne kadar mirasın reddi yönünde bir karar verilmiş olsa da; gerek borçlar kanunu gerekse; İcra ve İflas Kanunu ile borçlular ile alacaklıların da hakları korunma altına alınmıştır. Bu nedenle reddi miras davalarında da alacaklıların hakları korunma altına alınmaya çalışılmıştır. Bu durumunda alacaklıların haklarını korumak adına başvurabilecekleri kanun yolları aşağıda belirtilmiştir.

Mirasın Reddinin İptali

Mirasçının alacaklarını zarara uğratmak maksadıyla hareket ettiğinin anlaşılması halinde mirasın reddinin iptali için dava açılması mümkündür. Mirasın reddinin iptali; alacaklılar tarafından ret tarihinden itibaren altı ay sürede Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekir bir davadır. Mirasın reddinin iptali davasının açılmasının ön koşulu ret kararı alan varisin kendi mal varlığının alacaklıların tamamının borcunu ödemeye yetmemiş olmasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince mirasın reddinin iptali yönünde karar verilmesi halinde; terekenin tasfiyesi yapılmaktadır.  Ancak mirasın reddi talebinde bulunan varisin alacaklısı birden fazla olması halinde; ilk olarak mirasın reddinin iptali yönünde dava açan alacaklının borçları öncelikle ödenmektedir.

Alacaklıların Mirasın Paylaştırılmasına Katılma Hakkı

Reddi miras talebinde bulunan mirasçıya karşı elinde aciz vesikası bulunduran alacaklıların mirasın paylaştırılmasına katılma hakkını ifade etmektedir. Elinde aciz vesikası bulunan alacaklılar; söz konusu mirasın mirasçı yerine kendilerine paylaştırılmasını istemeyebilirler. Bu şekilde alacaklılardan talep bulunması halinde söz konusu tereke için kayyım atanarak mirasın paylaştırılması ve akabinde başkaca mirasçı bulunması halinde ortaklığın giderilmesi davası açılması mümkündür.

Tenkis Davası

Miras bırakanın tasarruf edebilecek miktarını aşacak ölçüde sağlığında veya bir vasiyetnameye bağlı olarak tasarrufta bulunması sonucu saklı pay hakkında tecavüz edilen mirasçıların açacak olduğu davadır. Tenkis davasında her ne kadar reddi miras söz konusu değil ise de; varisin saklı payına ilişkin dava açmaması uygulamada reddi miras ile aynı hukuki sonuçları doğurduğu kabul edilmektedir. Saklı payına ilişkin gerekli davayı açmayan mirasçının bu hakkı elinde aciz belgesi bulunan alacaklarına geçmektedir.

REDDİ MİRAS

Yukarıda da görüldüğü üzere; Reddi miras davaları içerisinde özellikle miras hukuku, borçlar hukuku ve hatta icra hukuku alanında değerlendirilebilmektedir. Konusunda; Sakarya miras avukatı, Sakarya İcra avukatı (Adapazarı miras avukatı, Adapazarı İcra avukatı) uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Yukarı kaydır
Whatsapp Üzerinden Danışın.