HEMEN ARA: +905309118133

Adapazarı avukat

Adapazarı avukat,
Adapazarı barosu avukat,
Adapazarı avukatlık danışmanlık,
Adapazarı avukatlık ofisi,
Adapazarı avukatlık bürosu,
Adapazarı avukatlık hizmetleri,

Malpraktis

Malpraktis; Genel anlamı ile herhangi bir meslek icrası sırasında bilgisizlik, tecrübesizlik veya herhangi bir hata sonucu meydana gelen zarardır. Ancak günümüzde daha çok tıp bilimi üzeride şekillenmiştir. Bu nedenle daha çok doktor hatası olarak da bilinmektedir. Ayrıca malpraktis için sağlık çalışanı veya doktorlar için kusurları oranında uygulanabilecek cezai yaptırımlar, Malpraktis davaları ve Malpraktis tazminat konuları hakkında bilgiler verilecektir. Doktor hataları sonucu meydana gelen zararların tazmini; özellikle tazminat hukuku ve ceza hukuku alanında uzmanlık gerektiren konulardandır. Bu nedenle söz konusu davaların ceza avukatı ve tazminati hukukuna hakim avukat tarafından yürütülmesi oldukça önemlidir.

Malpraktis

Malpraktis Nedir

Malpraktis nedir sorusuna en basit anlamı ile verilecek cevap; yanlışlık veya hata sonucu zarara neden olmaktadır. Bu zarar genellikle kişinin vücut bütünlüğüne veya sağlığına karşı bir zarardır. Meslek hatası nedeniyle mal varlığına yönelik bir zarar oluşması halinde malpraktisden söz edilmesi mümkün değildir.

Tıbbı Malpraktis

Tıbbı malpraktis; Türk Hekimler birliğinin “Hekimlik ve Meslek Etik Kuralları” çerçevesinde oluşmuştur. Çoğunlukla doktor veya sağlık çalışanları hataları malpraktis olarak tanımlanmaktadır. Doktor hataları meydana gelme şekilleri bakımından genel olarak;

  • Yanlış işlem yapmak (Yanlış Teşhis)
  • Doğru işlemi yanlış yapmak
  • Doğru işlemi yapamamak (Tecrübesizlik)

Şekillerinde gerçekleşmektedir. Tıbbı malpraktisin meydana gelme nedenleri düşünüldüğünde daha genel bir tanım yapmak gerekirse; Tıbbi muayene veya müdahalenin planlandığı şekillerde gerçekleştirilememesidir.

Malpraktis Örnekleri

Malpraktis örnekleri doktor veya sağlık çalışanlarının hatalarından kaynaklanabileceği gibi idari bir işlemin yerine getirilmemesi sebebiyle de olabilmektedir. Çoğunlukla malpraktis; tanı veya muayene hataları, tedavi hataları ve hukuka aykırı davranışlar gibi gerçekleşmesi mümkündür.

Tanı ve Muayene Hataları

  • Konsültasyon hataları
  • Laboratuar ve tetkik hataları
  • Yetersiz anamnez

Tedavi Hataları

  • Tedavinin geciktirilmesi
  • Yanlış ilaç veya ilaç doz aşımı
  • Yanlış cerrahi müdahale
  • Erken taburcu
  • Olası komplikasyonları öngörülmemesi
  • Hijyen kurallarının ihlal edilmesi

Hukuka Aykırı Davranışlar

  • Tedavi, muayene veya cerrahi müdahale öncesi aydınlatılmış onam formu
  • Tıbbı kayıtların tutulmasında gerekli özen ve itinayı göstermemek
  • Hekim – Hasta sözleşmesine aykırılık

MALPRAKTİS DAVALARI          

Doktor hatası sonuu kusurlu olduğu tespit edilen doktor veya sağlık çalışanlarının iki türlü dava ile karşılaşmaları mümkündür. Genel olarak bu tür davalara uygulamada malpraktis davaları denilmektedir. Bunlar cezai yönden yapılacak olan ceza davaları ve sağlık çalışanı ve doktorun hatasından kaynaklanan tazminat davalarıdır. Her iki dava sonucunda sorumlular gerek cezai yönden gerekse tazminat hukuku açısından ağır yaptırımlarla karşılaşa bilmektedirler. Ancak sorumlunun tespiti açısından sağlık çalışanının malpraktise sebebiyet veren uygulamayı yapıp yapmamaya yetkili olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Şöyle ki çalışan söz konusu tıbbi müdahaleyi yapmaya yetkili olmadığı halde müdahalede bulunması sonucu herhangi bir suç teşkil eden yaralanma, sakat kalma veya ölüm gerçekleşmesi halinde kişi cezai yönden çok daha ağır yaptırımlarla karşılaşabilmektedir.

Malpraktis Arabuluculuk

Malpraktis davalarında arabuluculuk tedavi görülen hastanenin statüsüne göre farklılık göstermektedir. Şöyle ki tedavi görülen veya muayene olunan hastane veya poliklinik özel hastane statüsünde ise; hastane veya hekime karşı açılacak olan bir hukuk davasında öncelikle kural olarak arabuluculuk müessesesinin uygulanması gerekmektedir. Ancak tedavi veya muayene olunan hastane kamu hastaneleri statüsünde ise doktor hataları nedeniyle açılacak olan davalar genellikle idare mahkemelerinin görev alanını girmektedir. İdare mahkemelerine başvuru öncesi herhangi bir arabuluculuk şartı bulunmamaktadır. Bu nedenle dava öncesi hastane veya polikliniğin statüsünün tam olarak tespit edilerek malpraktis dava açma yoluna gidilmesi gerekmektedir.

MALPRAKTİS CEZASI

Malpraktis cezası fail hakkında yani hekim veya sağlık çalışanının; malpraktise konu olan davranış biçimine göre; Türk Ceza Kanununda belirtilen suç tipleri ile ilişkilendirilerek değişik müeyyideler uygulanabilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki malpraktise konu olay ile hekimin davranışı arasında illiyet bağının kurulması gerekmektedir. Bu illiyet bağının bulunup bulunmadığı; Adli Tıp Kurumunca incelenerek tıbbı evraklar ile gerektiğinde hastanın huzurda görülmesi veya otopsi işlemleri ile tespit edilmektedir. Ayrıca illiyet bağının bulunması failin üzerine atılı suçun niteliği; dolayısıyla malpraktis cezasına konu olabilecek uygulanması gerekli kanun maddesinin tespiti açısından da önem arz etmektedir. Uygulamada malpraktis cezasına konu olabilecek Türk Ceza Kanununda belirtilmiş suçları belirtmek gerekirse;

  • Taksirle Yaralama

Malpraktisin oluşmasına neden olan olaydan dolayı kişinin; TCK 89 maddesi kapsamında yaralanması söz konusu olduğunda fail; “üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para” cezası ile cezalandırılmaktadır. Malpraktis sonucu taksirle yaralama suçunu oluşturacak şekilde bir yaralanma meydana gelmiş ise failin üzerine atılı suç takibi şikâyete bağlı ve ayrıca uzlaşma kapsamında bir suçtur.

  • Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme

Doktor hatalarında sıklıkla karşılaşılan bir durum ölüm olayının gerçekleşmesidir. Bu durumda fail TCK 85 maddesi uyarınca cezalandırılması mümkün olabilmektedir. Malpraktis sonucu ölüm gerçekleşmesi halinde failin; “iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılması mümkündür.

  • Görevi İhmal – Görevi Kötüye Kullanma

Malpraktisin meydana gelmesinde fail görevini kötüye kullanmış veya görevini ihmal etmiş olması halinde failin hareketine göre; TCK 257/1 maddesinde belirtilen görevi kötüye kullanma veya; TCK 257/2 maddesinde belirtilen görevi ihmal suçlarından yargılanması mümkündür. Malpraktisin görevi kötüye kullanma şeklinde gerçekleşmesi halinde failin eylemi başkaca daha ağır bir cezayı gerektiren suç oluşturmadığı durumlarda; “altı aydan iki yıla kadar hapis” cezası ile cezalandırılmaktadır. Malpraktis failin görevini ihmal etmesi sonucu gerçekleşmesi halinde; “üç aydan bir yıla kadar hapis” cezası ile cezalandırılacağı öngörülmüştür.

Malpraktis Yargılama

Hekim veya sağlık çalışanının malpraktis meydana gelmesinden dolayı ayrıca eylemi Türk Ceza Kanunun kapsamında belirtilen; taksirle yaralama (TCK 89), taksirle ölüme sebebiyet verme (TCK 85) veya; görevi ihmal ya da görevi kötüye kullanma; (TCK 257) suçlarını oluşturması halinde her üç suç tipi içinde cezaların üst sınırları itibariyle yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerindedir.

MALPRAKTİS TAZMİNAT

Malpraktis tazminat çoğunlukla hastane ve idare aleyhine açılmaktadır. Şöyle ki söz konusu zararın meydana geldiği hastane özel hastane statüsünde olması halinde hukuk mahkemelerinde dava açılmaktadır. Ancak doktor hatası kamu hastanelerinde meydana gelmiş ise tazminat konusunda idare mahkemelerinde dava açılmaktadır. İdare mahkemelerinde açılacak olan davalarda genellikle bu konuda ceza davası mevcut ise kusur tespiti için ceza yargılamasının sonucu beklenmektedir. Malpraktis için kamu adına yani idare mahkemelerinde dava; tam yargı davaları şeklinde açılabilmektedir. Yukarıda detayları belirtildiği üzere kişinin TCK 89 maddesi kapsamında yaralanması ve; TCK 85 maddesi kapsamında ölümünün gerçekleşmesi yada başkaca durumlar göz önüne alındığında; tazminat miktarı konusunda genel geçerli bir tutar bulunmamaktadır.

Yasadışı Bahis Cezası

Bahis ve şans oyunlarının oynatılması usulleri genel olarak 7258 sayılı kanun ile düzenlenmiştir. “Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlemesi hakkında kanunda”; belirtilen usul ve esaslara aykırı bir şekilde bahis oynanması; oynatılması veya aracılık edilmesi yasadışı bahis olarak değerlendirilmektedir. Yasadışı bahis suçunu oluşumunda fail için bir takım seçimlik hareketler öngörülmüştür. Bunlar yasadışı bahis oynama, yasadışı bahis oynatma ve yasadışı bahse aracılık etme olarak gerçekleşmesi mümkündür. Yukarıda belirtilen her bir seçimlik hareket için farklı bir cezai müeyyide uygulanmaktadır. Yasadışı bahis cezası da genel olarak 7258 sayılı kanun ile belirlenmektedir. Uygulamada sıklıkla “illegal bahis ” olarak da anılmaktadır. İllegal bahis cezası genel olarak; illegal bahis oynama, yasadışı bahis oynatma, yasadışı bahse aracılık etme ve yasadışı bahse teşvik etme olarak değişiklik göstermektedir.

Yasadışı bahis oynatma cezası, yasadışı bahise aracılık etme ve yasadışı bahise teşvik etme suçlarında fail hakkında bir takım hürriyeti bağlayıcı cezalar öngörülmüştür. Bu nedenle hakkında atılı suçlamalardan soruşturma yapılan kişilerin ceza avukatından destek almaları faydalarına olacaktır.

yasadisi bahis

Yasadışı Bahis Oynama Cezası

Spor Toto Teşkilatı Başkanlığının izni ve onayı ile faaliyet gösteren işletmeler haricinde şans oyunu veya bahis oynanması genel olarak yasadışı bahis olarak değerlendirilmektedir. Kanun koyucu söz konusu bayiinin fiziksel olarak faaliyet göstermesi veya sanal olarak faaliyet göstermesi konusunda bir ayrım yapmamıştır. Bu nedenle internet üzerinde faaliyet gösteren ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığının izin ve onayı olmaksızın; faaliyet gösteren web sitelerinde veya uygulamalarda şans oyunu veya bahis oynanması da yasadışı bahis olarak nitelendirilmektedir. Gelişen teknolojinin ve internet kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak yasadışı bahis oynama genellikle internet üzerinden gerçekleşmektedir. Bu nedenle yasadışı bahis oynama cezası daha çok “internetten yasadışı bahis oynama cezası” olarak anılmaktadır. 7258 sayılı yasanın 5/d maddesi ile; illegal bahis oynama cezası hakkında “beş bin liradan yirmi bin liraya kadar” idari para cezası öngörülmüştür.

Yasadışı Bahis Oynatma Cezası

İllegal bahis cezası kapsamında değerlendirilen bir başka durum ise; Yasadışı bahis oynatma cezasıdır. 7258 sayılı yasa ile yasadışı bahis oynatma cezası hakkında bahislerin yurtiçi veya yurtdışı kaynaklı olması konusunda bir ayrım yapılmıştır. Bu nedenle yasadışı bahis oynatma cezası; Yurtdışı kaynaklı ve yurtiçi kaynaklı yasadışı bahis cezası olarak iki farklı düzenleme bulunmaktadır.

Yurtdışı Kaynaklı Yasadışı Bahis Cezası

Spor müsabakalarının yurt içinde oynanması ve bu müsabakalara; 7258 sayılı yasada belirtilen usul ve esaslara aykırı şekilde bahis oynatılması halinde; 7258 sayılı kanunun 5/a maddesinde de belirtildiği gibi; “üç yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin Liraya kadar adli para cezası” uygulanabilmektedir.

Yurtdışı Kaynaklı Yasadışı Bahis Cezası

Yurtdışı kaynaklı yasadışı bahis için öngörülen cezai müeyyideler yurtiçi kaynaklı yasadışı bahis suçu için öngörülen cezai müeyyidelerden daha fazla olduğu söylemek mümkündür. Yine 7258 sayılı yasaya aykırı olarak yurt dışında düzenlenen spor ve futbol müsabakalarına bahis oynatanlar hakkında “dört yıl ile altı yıl arasında hapis cezası” öngörülmüştür.

YASADIŞI BAHİSE ARACILIK ETME

İllegal bahis oynama cezası ve illegal bahis oynatma cezası ile birlikte; Yasadışı bahise aracılık etme fiili de ayrıca suç olarak tanımlanmış bir eylemdir. Yasadışı bahise aracılık etme suçu; Genellikle 7258 sayılı yasaya aykırı olarak oynatılan veya oynanan yasadışı bahisler sonucu elde edilen paraların nakde dönüştürülmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Günümüzde daha çok banka veya dijital hesapların kiraya verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir.

Banka ve Dijital Hesapların Kiraya Verilmesi

Banka ve dijital hesapların kiraya verilmesi; ve bu kiralama işleminden dolayı yasadışı bahiste kullanılan paraların nakde dönüştürülmesinde kullanılması yasadışı bahise aracılık etme olarak kabul edilmektedir. Yasadışı bahise aracılık etme suçu cezası ise; “üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli” para cezasıdır.

YASADIŞI BAHİSE TEŞVİK ETME

7258 yasılı yasa kapsamında olarak değerlendirilen son durum ise; yasadışı bahise teşvik etme suçudur. Genellikle e-posta, SMS veya web sitelerinde yayınlanan yasadışı bahis reklamları yasadışı bahise teşvik etme; olarak değerlendirilmektedir. Bu şekilde yasadışı bahise teşvik edenler hakkında “bir yıl ile üç yıl arasında hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası” öngörülmüştür.

YASADIŞI BAHİS CEZASINA İTİRAZ

7258 yasa kapsamında düzenlenen ceza yasadışı bahis oynama için öngörülen; “beş bin ile yirmi bin lira” arasındaki cezai yaptırım idari para cezası niteliğindedir. Genel olarak idari para cezası tutanağının kendisine tebliğini izleyen 15 günlük süre içerisinde; Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmesi mümkündür. Yapılan inceleme sonucunda kişinin yasadışı bahis oynamadığı tespit edilmesi halinde söz konusu idari para cezasının iptali mümkündür. İllegal bahis oynatma, yasadışı bahise aracılık etme ve yasadışı bahise teşvik etme suçları için hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmesi nedeniyle idari para cezası niteliğinde değildir. Bu nedenle yapılan yargılama sonucuna göre temyiz veya istinaf yasa yoluna başvurmak mümkündür.

Yukarıda belirtildiği üzere; Yasadışı bahis oynama cezası, yasadışı bahis oynatma cezası ve yasadışı bahise aracılık etme ile yasadışı bahise teşvik etme suçları için idari para cezası ile birlikte; Hürriyeti bağlayıcı cezalar ile karşılaşılması mümkündür. Özellikle söz konusu yasadışı bahis nedeniyle elde edilen paraların örgüt faaliyetleri kapsamında kullanıldığının tespit edilmesi halinde daha fazla cezai müeyyideler ile karşılaşılması mümkündür. Genel olarak bilişim hukukunu da ilgilendirilmesi; suçun unsurlarının tespiti bilişim hukuku avukatı ve ceza avukatı ilgi alanındadır. Bu nedenle söz konusu suçların soruşturulması ve kovuşturulması bilişim hukuku avukatı; ve ceza avukatı vasıtasıyla yapılması oldukça önemlidir. Bu konuda Sakarya Ceza avukatı (Adapazarı Ceza Avukatı); ve Sakarya Bilişim Hukuku Avukatı; (Adapazarı bilişim hukuku avukatı) olarak konusunda uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Kasten Öldürme Suçu

Kasten öldürme suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 81/1 maddesinde düzenlenmiştir. TCK 82/1 maddesinde ve alt bentlerinde ise kasten öldürme suçunun nitelikli halleri diğer bir ifade ile “Nitelikli Kasten Öldürme Suçuna” yer verilmiştir. Evrensel bir hukuk kuralı haline gelmiş olan “yaşam hakkı” da 1982 tarihli Anayasamız ile güvence altına alınmıştır. Bu hakkın kişilerin elinden alınması ile kasten öldürme suçu oluşmaktadır. Cezai müeyyideleri bakımından en ağır suçların başında kasten öldürme suçu gelmektedir. Ancak özellikle nitelikli kasten öldürme suçunda belirtilen haller, suçun unsurları veya daha az cezayı gerektiren hallerin varlığı gibi durumlar dikkate alındığında kasten öldürme suçu ve nitelikli kasten öldürme suçunun ceza hukukuna hakim özellikle ağır ceza hukukunda uzmanlaşmış; Ağır ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi oldukça önemlidir. Sakarya Ağır Ceza avukatı veya Adapazarı Ağır Ceza avukatı olarak bizde bu yazımızda kasten öldürme suçu ve cezası hakkında bilgiler vereceğiz.

KASTEN OLDURME

Kasten Öldürme Suçu Cezası

Kasten öldürme suçunun TCK 82/1 ve alt bentlerinde belirtilen haller dışında işlenmesi halinde fal hakkında öngörülen hapis cezası “müebbet hapis” cezasıdır. TCK 81/1 ve TCK 82/1 maddelerinde ve devamında açıkta belirtilmemiş ise de; Özellikle yüksek yargı organlarının benimsemiş olduğu kasten öldürme suçuna ilişkin cezayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların varlığı halinde; Müebbet hapis cezası daha kısa süreli hapis cezasına dönüşmesi mümkündür.

NİTELİKLİ KASTEN ÖLDÜRME SUÇU

Kasten öldürme suçunun işlediği sırada failin hal ve hareketleri; Suçun işleniş biçimi veya failin amacı ya  da fail ile maktul arasındaki akrabalık ilişkisi; dikkate alınarak bir takım nitelikli haller belirlenmiştir. Suçun TCK 82/1 maddesinin alt bentlerinde belirtilen hallerde işlenmesi genel olarak nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturmaktadır. Kasten öldürme suçunun nitelikli halleri özetle aşağıdaki gibidir.

  • Tasarlayarak Kasten Öldürme
  • Canavarca hisle ya da eziyet çektirmek suretiyle kasten öldürme
  • Üst soy /  Alt soydan birisini veya kardeşi, eşi ya da boşandığı eşi kasten öldürme
  • Beden / Ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak halde olan kişiyi veya çocuğu kasten öldürme
  • Herhangi bir suçun delilerini yok etmek, ortadan kaldırmak, yakalanmamak veya suçu gizlemek için kasten öldürme
  • Kan gütme saikıyla kasten öldürme (Kan davası)
  • Töre saikıyla kasten öldürme

Yukarıda da görüldüğü üzere; suçun nitelikli halleri oldukça geniş olup; Nitelikli halin varlığının tesit edilmesi ceza hukuku açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle kasten öldürme suçları genellikle Ağır Ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmektedir.

Nitelikli Kasten Öldürme Suçu Cezası

Suçun TCK 82/1 maddesinde belirtilen durumlarda işlenmesi halinde fail hakkında “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” öngörülmektedir. Gerek TCK 81/1 gerekse; TCK 82/1 maddesinde öngörülen cezai müeyyideler infaz süresi bakımından benzerlik gösterse de; Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası infaz koşulları bakımından müebbet hapis cezasından oldukça farklıdır.

Kasten Öldürme Suçuna Azmettirme

TCK 38 ve alt bentlerinde düzenlenen “azmettirme” kasten öldürme suçlarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Azmettirme neticesinde; Suçun TCK 81/1 maddesi kapsamında işlenmesi durumunda; Azmettiren fail hakkında; 20 ile 25 yıl arasında hapis cezası öngörülmüştür.

Kasten Öldürme Suçuna Yardım Etme

“Yardım etme” TCK 39. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; kasten öldürme suçuna yardım etme için öngörülen hapis cezası 10 yıl ile 20 yıl arasındır. Yardım etme suçun işlenmesinden önce failin hareketlerini kolaylaştırarak teşvik etme şeklinde gerçekleşebileceği gibi; Suçun şlenmesi sırasında kullanılan araçların temini de; kasten öldürme suçuna yardım etme olarak nitelendirilmektedir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER

Yapılan yargılama sonucunda; akıl hastalığı, haksız tahrik, tehdit, yaş küçüklüğü, sağır ve dilsizlik, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma gibi durumlar sıklıkla daha az cezayı gerektiren haller olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak unutmamak gerekir ki kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürme suçlarında “etkin pişmanlık” hükümleri uygulanmamaktadır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNDA YARGILAMA

Kasten öldürme suçunda yargılama görevi ceza alt ve üst sınırları dikkate alındığında; Ağır Ceza Mahkemesi görev alanındadır. Yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Ağır Ceza Mahkemesidir.

Yukarıda da belirtildiği gibi suçun nitelikli halleri veya daha az cezayı gerektiren hallerin tespit edilmesi ceza hukuku açısından oldukça önemlidir. Buna bağlı olarak kasten öldürme suçlarında gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında davanın konusunda uzman bir Ağır ceza avukatı vasıtasıyla yürütülmesi kişilerin yararına olacaktır. Bu konuda Sakarya Ağır Ceza avukatı ya da Adapazarı Ağır Ceza avukatı olarak uzman kadromuzdan destek almanız mümkündür.

Yukarı kaydır
Whatsapp Üzerinden Danışın.